Translation of "Améliorer" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Améliorer" in a sentence and their turkish translations:

J'aimerais améliorer mon français.

- Fransızcamı geliştirmek istiyorum.
- Fransızcamı ilerletmek isterim.

J'aimerais améliorer mon cébouano.

Sabuancamı geliştirmek istiyorum.

J'aimerais améliorer mon hongrois.

Macarcamı ilerletmek istiyorum.

- Ne pouvez-vous pas améliorer l'image ?
- Tu ne peux pas améliorer l'image ?

İmajını geliştiremez misin?

Vous cessez de vous améliorer.

gelişmeyi bırakırsınız.

Et ainsi améliorer le monde.

ve dünyanın ilerlemesine nasıl katkıda bulunacağımızı anlamaya çalışıyorum.

J'aimerais améliorer ma prononciation française.

Fransızca telaffuzumu geliştirmek istiyorum.

Je veux améliorer mon anglais.

- Ben İngilizcemi geliştirmek istiyorum.
- Ben İngilizcemi ilerletmek istiyorum.

Je veux améliorer mon allemand.

Almancamı geliştirmek istiyorum.

Je veux améliorer mon italien.

- Ben İtalyancamı geliştirmek istiyorum.
- Ben İtalyancamı ilerletmek istiyorum.

Je veux améliorer mon espagnol.

- Ben İspanyolcamı ilerletmek istiyorum.
- Ben İspanyolcamı geliştirmek istiyorum.

Je veux améliorer mon grec.

Yunancamı geliştirmek istiyorum.

Je veux améliorer mon tagalog.

Tagalogumu geliştirmek istiyorum.

Je veux améliorer mon français.

Fransızcamı ilerletmek istiyorum.

Ken désire améliorer son anglais.

Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.

Je voudrais améliorer mon français.

Fransızca'mı geliştirmek istiyorum

C'est quelque chose qu'on peut améliorer.

Bu daha iyileşebileceğimiz bir konu.

Et ainsi améliorer notre santé mentale.

böylece akıl sağlığımızı geliştirecek.

J'aimerais améliorer ma prononciation de l'anglais.

İngilizce telaffuzumu geliştirmek istiyorum.

Je suis intéressé à améliorer mon allemand.

Almancamı geliştirmekle ilgiliyim.

Ils veulent améliorer les conditions de travail.

Çalışma şartlarını iyileştirmek istiyorlar.

Tom travaille dur pour améliorer son français.

Tom Fransızcasını geliştirmek için sıkı çalışıyor.

Dan souhaitait améliorer la vie des autres.

Dan, diğerlerinin yaşamını iyileştirmek istedi.

Je veux améliorer mes connaissances des langues.

Ben dil bilgimi geliştirmek istiyorum.

Et améliorer le matériel pour plus de sécurité.

ve ekipmanı geliştirmek.

Parce que ça peut vraiment améliorer votre santé mentale.

çünkü bu gerçekten ruh sağlığınızı iyileştirebilir.

Car ils peuvent nous montrer comment améliorer notre société.

Çünkü onlar gerçek anlamda toplumumuzu nasıl geliştireceğimizi bize gösteriyor

Alors, on doit changer les règles, améliorer le matériel,

Bu yüzden, kuralları değiştirip ekipmanları geliştirmemiz lazım

Je suis française et je veux améliorer mon anglais.

Ben Fransızım ve İngilizcemi geliştirmek istiyorum.

Pour améliorer la situation, il faut travailler plus dur.

Durumu düzeltmek için daha çok çalışmalıyız.

Ou que vous vouliez vous améliorer dans un nouveau sport,

hatta yeni bir sporda mükemmelleşmeye çalışıyor olun,

Sont des choses que nous pouvons tous aborder et améliorer.

erişim olarak tanımladığımız ve bununla alakadar şeylerdir.

Si tu fais des efforts, tu peux améliorer ton anglais.

Eğer gayret edersen İngilizceni geliştirebilirsin.

J'aimerais améliorer mon français, mais je n'ai pas le temps.

Fransızcamı ilerletmek istiyorum ama gerçekten hiç vaktim yok.

- Les bactéries, transférées lors d'un baiser, aident à améliorer votre système immunitaire.
- Les bactéries transférées lors d'un baiser, aident à améliorer ton système immunitaire.

Öpüşme sırasında bulaşan bakteriler, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur.

Peuvent être utilisées pour améliorer la qualité de vie sur Terre.

bu yenilikleri Dünya'daki yaşamı geliştirmek için de kullanabiliriz.

Pourrait améliorer la guérison des gens atteints de cancer ou de démence.

kanser ve demans hastaları için olumlu sonuçlar verdiğini düşünüyorum.

Avant d'aller à Paris pour le travail, je dois améliorer mon français.

İş için Paris'e gitmeden önce Fransızcamı geliştirmeye ihtiyacım var.

Si tu voulais améliorer ton espagnol, tu n'aurais pas dû venir au Chili.

İspanyolcanı geliştirmek istediysen, Şili'ye gelmemeliydin.

- J'aimerais améliorer mes connaissances en hongrois.
- Je voudrais approfondir mes connaissances en hongrois.

Ben Macarca becerilerimi geliştirmek istiyorum.

Il entreprit la construction de routes pour améliorer les revenus du commerce intérieur et international.

yurtiçi ve yurtdışı ticaret gelirlerini artırmak için yollar inşa ettirdi

J’ai très envie d'aller vivre en Finlande, mais il me faudra d’abord améliorer mon suédois.

Gerçekten Finlandiya'ya gitmek ve orada yaşamak isterim ama ilk olarak İsveççemi geliştirmem gerekecek.

Pour améliorer votre fluidité, vous devriez essayer de parler avec des locuteurs natifs le plus souvent possible.

Akıcılığınızı geliştirmek için, olabildiğince sık olarak anadili ile konuşanları denemelisiniz.