Examples of using "Ken" in a sentence and their turkish translations:
Ken kollarını indirdi.
- Arkadaşlarım bana Ken diyorlar.
- Arkadaşlarım bana Ken derler.
Onu Ken yaptı.
- Sizinle tanışmak hoştu, Ken.
- Tanıştığımıza memnun oldum, Ken.
Gidelim, Ken.
Ken mutlu.
Ken mutlu görünüyor.
Ken, Tom'un kıyafetlerini çıkarıyordu.
Ben Ken'e inanıyorum.
Ken seni arıyordu.
Ken sizi arıyor.
Ken, Tom'u küçümsüyor.
Ken, bir bisiklet istiyor.
- Mike ve Ken arkadaştırlar.
- Mike ve Ken arkadaşlar.
Ken, babası hakkında soruşturma yaptı.
Ken'in bir gitarı var.
Onun adı Ken.
Ken için oy kullandım.
Ken'in iki kedisi var.
- Dün Ken'le karşılaştım.
- Dün Ken ile buluştum.
Ken, Tom'u soydu.
- Ken şu anda ne yapıyor?
- Ken şimdi ne yapıyor?
Ken yardım için bağırdı.
Ken koşmuyodu.
Ken yüzmede iyidir.
Ken yanıma oturdu.
Tom Ken ile alay ediyor.
- Ken'e güveniyorum.
- Ken' e güveniyorum.
Onların isimleri Tom ve Ken'dir.
Kent doğuştan liderdir.
Ken Kyoto'ya vardı.
Ken, Tom'u hayal etti.
Merhaba, benim adım Ken Saitou.
Ken trenin gelişini bekliyor.
Ken koltuk değnekleriyle yürüdü.
- Ken beni satrançta yendi.
- Ken satrançta beni yendi.
Ken kamp yapmayı sever.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Yankesicilere karşı uyanık ol Ken.
- Yankesicilere karşı uyuma Ken.
- Yankesicilere karşı gözün açık olsun Ken.
Mike ve Ken arkadaşlar.
Parkta Ken'le karşılaştım.
Plağı Ken'e verdim.
Ken gelmek için çok meşgul.
Ken Bill kadar uzun boylu.
Oyumu Ken'e verdim.
Ken, Bill ve Yumi'yi davet ettim.
Ken Seiko'dan daha yaşlı.
Ken gelecek yıl on beş olacak.
Ken her gün beni arar.
Ken, Tom'dan daha küçüktür.
Ken, Tom'u arabayla hastaneye götürdü.
Ken dost canlısı bir kişi olarak görünüyor.
- Ken tenis oynuyor mu?
- Ken tenis oynar mı?
Ken senden daha hızlı koşar.
Ken'in evleneceği gün bugün.
Ken her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
Ken'in bana yardımcı olmasını rica ettim.
Çantayı Ken'e geri verdim.
Ken duvarın üzerinden atladı.
Ken trenin gelişini bekliyor.
Tom, Ken'e hitap etti.
Ken ve onun erkek kardeşi çok benzerler.
Ken'in köpeği çok iri.
"Bu pantolon kimin?" "Ken'in"
Ken hâlâ arabayı yıkamadı.
Ken her gün futbol oynuyor.
O, Ken'den çok daha yaşlı.
Ken duvarın üzerinden atladı.
Ken köpeğine orada beklemesini söyledi.
Ken dün evde miydi?
Ken'in senden daha fazla kitabı vardır.
Ken'in en fazla on kitabı vardır.
Ken gömleğini ters giymişti.
- Ken'in amcasının büyük bir tavuk çiftliği var.
- Ken'in amcası büyük bir tavuk çiftliğine sahip.
Ken bir beyzbol oyuncusu olmak istiyor.
Ken korkunç bir soğuk algınlığı olmuş gibi görünüyor.
Ken Tom'un kız arkadaşını öptü.
Tom ve Ken, bir kapsüldeki bezelyeler gibidirler.
- Kim daha hızlı koşar, Ken mi Tony mi?
- Ken veya Tony'den hangisi daha hızlı koşar.
Ken Yumi'yi karşılamak için parka gitti.
Ken bu sabahtan beri burada bulunmadı.
Ken'in senden çok daha fazla kitabı var.
Ken kazara yanlış otobüse bindi.
Ken bir baş ağrısından şikayetçi.
Ken erken kalkmayı bir kural olarak benimsiyor.
- Ken, temmuz ayı sonunda Amerika Birleşik Devletleri'ne gidiyor.
- Ken, temmuz ayının sonunda Amerika Birleşik Devletleri'ne gidiyor.