Examples of using "Creuse" in a sentence and their turkish translations:
Derin bir çukur kazın.
Bir çukur kazıyorum.
Ben kuyu kazıyorum.
Baksanıza, kazmak çok kolay.
Kendi mezarını kazıyor.
O, kendi mezarını kazıyor.
Senin kuyularını kazmıyorum.
Ölü Adam Çapası, cesur bir seçim. Öncelikle bir oyuk kazacağız.
Bir tünel kazıp düzgün bir kar mağarası yapabiliriz.
Tamam, burayı kazıp, tarantulayı çıkartmamı istiyorsunuz demek? Hadi bakalım.
O, sorunu nasıl halledeceği hakkında kafa yoruyor.
Kazalım mı? Yoksa geri dönüp biraz su alarak onu oradan çıkartmaya mı çalışayım?
Google daha kuvvetli!