Examples of using "Bruyant" in a sentence and their turkish translations:
O gürültülüydü.
Aniden gürültülü oldu.
Tom gürültülüdür.
Motor gürültülüdür.
Bugün sınıf gürültülüydü.
Bu yer gerçekten gürültülü.
Japonya oldukça gürültülü bir ülkedir.
Yan komşu gürültülü.
Bu yer benim için çok gürültülü.
Tom buranın gürültülü olacağı konusunda beni uyardı.
Kulüpte ses çok yüksek.
Böyle gürültülü bir yerde yaşamayı sevmiyorum.
O şamatacı ama yoksa çok kibar bir çocuk.
Ama en gürültülü olan her zaman en kırmızı olan değildir.
Size göre ben maç izlenen gürültülü bir barım,
Çok gürültülüsünüz.
Burası çok gürültülü.
Burası o kadar gürültülü ki kendi düşündüğümü duyamıyorum.
Büfelerden hoşlanmıyorum. Onlar pahalı, gürültülü ve tütün ve kızrtılmış yiyecek kokusu dolu.
...minik erkek dişiyi kazanıyor. Gürültülü bir dünyada bazen sessiz kalmak iş görüyor.
Mahalle nasıl? Sakin mi? Gece gürültülü mü?