Translation of "Bonté" in Turkish

J'apprécie votre bonté.

İyiliğinizi takdir ediyorum.

- La vache !
- Bonté divine !

- Kutsal İnek!
- Kutsal inek!

La bonté requiert du courage. »

İyilik için de cesaret gerekir.''

L'euthanasie est un acte de bonté.

Ötanazi bir lütuftur.

« L'euthanasie est un acte de bonté »

"Ötanazi bir lütuftur,"

Dieu n'oublie jamais la moindre bonté.

Allah asla küçük bir iyiliği bile unutmaz.

Beauté sans bonté ne vaut rien.

İyiliği olmayan güzelliğin değeri hiçbir şeydir.

Elle était de toute bonté envers tout le monde.

O herkese karşı nazikti.

Une très bonne personne est pleine de bonté pour tous

çok iyi olan bir insan herkese karşı iyilik dolu

Est-ce que la bonté charme plus que la beauté ?

İyilik güzellikten daha mı hoştur?