Translation of "Bloque" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Bloque" in a sentence and their turkish translations:

Et on lui bloque la tête avec…

...ve onunla başını yakalarız.

Il ne bloque pas tous les rayons solaires nocifs.

zararlı güneş ışınlarının hepsini de engellemiyor yani.

Un large pilier bloque la vue sur le lac.

Büyük bir direk göl manzarasını engelliyor.

Alors, on l'attrape par la queue ou on lui bloque la tête ?

Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?

Une éclipse solaire est quand la Lune bloque la lumière du soleil.

Bir güneş tutulması ay güneş ışığını engellediği zaman olur.

Et on lui bloque la tête avec… C'est de la tête que provient le danger.

...ve onunla başını yakalarız. Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.

On a deux possibilités. Soit on prend un bâton… et on lui bloque la tête avec…

Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır... ...ve onunla başını yakalarız.

Mes bras ne font que tenir la corde. Je bloque la corde avec mon pied pour m'aider à monter.

Kollarımı denge için kullanıyorum. Ayaklarımı da halata dolayıp kendimi yukarı itiyorum.

Quand on se fait piquer, on a environ 60 min avant que le venin ne bloque les voies respiratoires.

Eğer sokulduysanız zehir solunum yollarınızı tıkamadan önce 60 dakikanız var demektir.

En fait, il bloque, mais cette fois, la femme meurt à nouveau dans une zone différente en même temps cette fois.

Aslında engelliyor fakat kadın yine bu sefer aynı saatte farklı bir bölgede farklı bir şekilde yine ölüyor