Examples of using "Lac" in a sentence and their turkish translations:
O onu göle götürdü.
Göle doğru yürüyelim.
Sonunda göle vardık.
Göl büyük.
Bu göl derindir.
Göl dondu.
Göl donmuş.
- İsviçre'deki en büyük göl Cenevre Gölü'dür.
- İsviçre'nin en büyük gölü Cenevre Gölü'dür.
Japonya'da başka hiçbir göl Biwa gölü kadar büyük değildir.
Gölün yanındaki ev benimkidir.
Poyang Gölü Çin'deki en büyük tatlısu gölüdür.
Sık sık gölde balık tutmaya giderdim.
Gölde yüzdük.
Sonunda, göle geldik.
Gölde yüzüyorum.
Göl çok derin.
Göl burada derin.
Bu göl çok derin.
Göl tamamen dondu.
Göl buradan uzun bir mesafedir.
- Bu göl ne kadar derin!
- Bu göl ne kadar da derin böyle!
Göl kışın donuyor.
Nehir bir göle boşalmaktadır.
Titicaca Gölü, Güney Amerika'da en büyük göl, Peru'dadır.
Rusya'daki Baykal Gölü dünyanın en derin gölüdür.
Bizimle birlikte göle gitmek ister misiniz?
Japonya'da Biwa gölünden daha iyi bir göl yok.
Gölde birkaç tekne var.
Bir gölde kendini boğdu.
Şu göl bir okyanus gibi görünüyor.
Göl suyu çok soğuktur.
Biz nihayet göle ulaştık.
Bu gölün suyu kırmızıdır.
Göl balık dolu.
- Biz gölün etrafında yürüdük.
- Gölün bütün çevresini gezdik.
Gölün ne kadar derin olduğunu nereden biliyorsun?
Gölün yüzeyi tamamen donmuş olsa da
Biz bir tekne ile gölü geçtik.
Buz kış boyunca gölü kaplar.
O, gölün yanında yaşıyor gibi görünüyor.
Evimin önünde bir göl var.
O otel göle çok yakın.
Dağlar gölde yansıyor.
Nehir göle akmaktadır.
Bu otel göle çok yakındı.
Göl üzerinde buz pateni yapmaya gittim.
Bu göl derin mi?
Biz gölün etrafında yürüdük.
Biwa gölü ne kadar derin?
Adam flütü göle attı.
Gölün çok berrak bir suyu var.
Gölü tekneyle geçmeliyiz.
Göl, şehre su sağlar.
Tom gölde yüzmekten hoşlandı.
Bir süre yürüdükten sonra göle vardık.
ve çukur gölü dediğimiz şeyi oluşturabilir.
Towada Gölü güzelliği ile ünlüdür.
Kayık gölün dibine battı.
O, oltasını göle fırlattı.
Yol göle doğru hafifçe eğilimlidir.
Gölün yakınında büyük bir restoranı var.
Göl yakınında kamp yapacağız.
Hiç acelesi yok.
Towada Gölü Japonya'nın kuzeyindedir.
Gölün yanında bir kabin kiraladık.
Gölde bazı tekneler vardı.
Bir müddet yürüyerek göle geldik.
Tom geçen yaz göle gitmedi.
Gölün yanındaki eski kilise çok güzel.
Hiroko ile gölde yüzmeye gittim.
Bazıları Nessie'nin bu gölde yaşadığına inanıyor.
Bu gölde yüzmek tehlikelidir.
Ay ışığı göle yansımıştı.
Tüm bu bölge, donmuş bir göle benziyor.
Yanında durduğumuz göl, saf pil asidinden yapılmış.
o gölün yanında durduktan 54 gün sonra
Büyük gölün coşkulu sularındaki kıpırtılar hep birlikte
Hava o kadar soğuktu ki gölün üstü buz tuttu.
Gölün ne kadar derin olduğunu bilmiyorum.
Göl bu noktada en derindir.
O gölde bir sürü balık var.
Nehrin en derin yeri burası.
Biwa Gölü Japonya'da en büyük göldür.
Bir süre yürüdükten sonra göle vardık.
Bu gölde çok sayıda balık vardır.