Translation of "Rayons" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Rayons" in a sentence and their turkish translations:

Les rayons aurores du monde

o aurora ışınlarını artık dünyanın

Transportant l'observatoire de rayons X Chandra,

bir teleskop olan Chandra X-Işını Gözlemcisini taşıyan

Emportant ses derniers rayons avec lui.

Günün son ışıklarını da beraberinde götürüyor.

Les rayons ultraviolets nous sont nuisibles.

Ultraviyole ışınları bizim için zararlı.

Leurs pigments absorbent les rayons ultraviolets nocifs

Mercanların pigmentleri, zararlı morötesi ışığı emip

être protégé des rayons nocifs du soleil

güneşin zararlı ışınlarından korunabilmek

Tous les rayons nocifs viendront sur terre

bütün zararlı ışınlar yeryüzüne gelecek

Les rayons du supermarché étaient presque vides.

Süpermarketteki raflar neredeyse bomboştu.

Les rayons du soleil aveuglait quasiment Tom.

Güneşin ışınları Tom'u kısmen kör etti.

- Les dentistes examinent les dents à l'aide de rayons X.
- Les dentistes examinent les dents au moyen de rayons X.

Diş hekimleri dişlerinizi incelemek için röntgen çekerler.

Il ne bloque pas tous les rayons solaires nocifs.

zararlı güneş ışınlarının hepsini de engellemiyor yani.

Où sont les rayons du soleil qui le bloquent?

engellediği güneş ışınları nereye gidiyor o zaman?

Selon les rayons X, vous n'avez pas de problèmes.

Röntgene göre her şey iyi.

Pourquoi les scorpions brillent-ils sous les rayons ultraviolets ? Mystère.

Akreplerin morötesi ışık altında neden parladığı gizemini korumaktadır.

Les dentistes utilisent les rayons X pour examiner vos dents.

Diş hekimleri dişlerinizi incelemek için röntgen çekerler.

Les rayons ultraviolets peuvent causer le cancer de la peau.

Ultraviyole ışınları cilt kanserine neden olabilir.

Hey nuire aux rayons du soleil hey année 10% de moins

güneşten gelen zararlı ışınları hey yıl %10 daha az süzüyor

Les apiculteurs enlèvent les rayons de miel pour recueillir le miel.

Arıcılar balı toplamak için peteği kaldırdılar.

Avec tout ce travail, alors que les rayons torrides du soleil frappent un pays qui en

Tüm bu çalışmalarla, güneşin kavurucu ışınları çöle dökülen

Et où sont maintenant passées les extra-terrestres, les soucoupes volantes et les armes à rayons laser ?

Ve uzaylılar, uçan daireler ve lazer silahları nerede?

Ne te fais aucun souci là-dessus ; ce n'est qu'un mauvais souvenir qui se dissipera aux premiers rayons du soleil.

Bunun hakkında endişelenme. Bu, sadece güneşin ilk ışıklarıyla eriyecek kötü bir anı.

- Celui dont le visage est sans rayons ne deviendra jamais une étoile.
- Celui dont le visage n'est pas illuminé ne deviendra jamais une étoile.

Yüzü ışık vermeyen asla yıldız olamaz.