Examples of using "Baiser" in a sentence and their turkish translations:
O öpücük şaşırtıcıydı.
Yasal bir öpücük çalıntı olanla asla eş değerde değildir.
Seni sikmek istiyorum.
Onun öpücüğünü özlüyorum.
Bana bir öpücük ver!
Bana bir öpücük ver.
O, bir öpücükle onu şaşırttı.
Bana bir öpücük ver.
Onun öpücüğünü özledi.
Onun öpücüğünü döndürdü.
Bana küçük bir öpücük ver.
- O ona, ilk öpücüğünü verdi.
- O ona onun ilk öpücüğünü verdi.
O ondan bir öpücük çaldı.
Biz asla ilk öpücüğü unutmayız.
Bana bir öpücük daha ver.
Hadi, bana bir öpücük ver.
Bir öpücük için harika zamandı.
O sadece yanaktan bir öpücüktü.
Tom bir öpücükle Mary'ye sürpriz yaptı.
Öpücüğün baldan daha tatlı.
Sadece bir öpücüktü.
İlk öpücüğümün daha romantik olacağını hayal ettim.
Onlar en uzun öpücük için yeni bir rekor kırdı.
Hey öpücüğünü unuttun. Üzgünüm, anahtarlarınız.
Büyük ödül prensesten bir öpücüktü.
Tom, Mary'yi alnından öptü.
Dünyadaki tek gerçek dil öpücüktür.
Biz yanlış bir şey yapmadık. O sadece bir öpücüktü.
Beni öp.
Sen bana bir öpücük borçlusun.
Öpüşme sırasında bulaşan bakteriler, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur.
Şimdi ihtiyacın olan şeyin bir öpücük olduğunu düşünüyorum.
- Bana bir dondurma alırsan sana bir öpücük veririm.
- Bana bir dondurma alırsan sana bir öpücük vereceğim.
O bizi yanağımızdan öptü ve bize iyi bir gece diledi.
Bir öpücük için mükemmel bir an.
Tom, Mary'yi alnından öptü.
Güzel bir bayanı öperken güvenle araba sürebilen bir sürücü öpücüğe hak ettiği ilgiyi vermiyordur.
O sadece azdığında onu arar.