Translation of "Bagarre" in Turkish

J'ai vu la bagarre.

Dövüşü gördüm.

Je déteste la bagarre.

Dövüşmekten nefret ediyorum.

Fort, coriace et prêt pour la bagarre,

Gerçek şu ki sert, çetin

Jim a pu retenir sa colère et éviter une bagarre.

Jim öfkesine hakim oldu ve bir kavgadan kaçabildi.

Il avait le corps couvert de contusions après la bagarre.

Uçuştan sonra her yerde morlukları vardı.

Pas simple, entourée de petits. Les jeunes mâles préfèrent jouer à la bagarre.

Peşinde yavrularla kolay olmuyor. Genç erkek daha çok oyun peşinde gibi.

- Il est ici pour chercher la bagarre.
- Il est ici pour fomenter des troubles.

O, burada karışıklık çıkarmaya çalışıyor.