Examples of using "Entourée" in a sentence and their turkish translations:
Kent bir duvarla çevrilidir.
Ev tarlalarla çevriliydi.
dünya'nın etrafı buzul kütle ile çevrili
Öğretmen öğrencileri tarafından çevriliydi.
etrafı insanlarla çevrilmişti.
Onun evi, ayçiçeği tarlalarıyla çevrilidir.
Kilisenin etrafı ormanlarla ve göllerle çevrili.
onun en dış çevresini ise yer kabuğu çevreliyor
ve onu koyun derisi veya kağıdın içine sardılar,
Büyük yaş ölümün etrafını saran bir adadır.
Kolezyum vadisi birkaç tepe ile çevrilidir.
Peşinde yavrularla kolay olmuyor. Genç erkek daha çok oyun peşinde gibi.
fakat Türkler tarafından İstanbul Kuşatıldığında bu tüneller kapatılmış
Dambovita Nehri'nin bataklıklarında yer alan Bükreş, doğal alanlarla çevrilidir