Examples of using "Assiettes" in a sentence and their turkish translations:
On tabak istiyorum.
Tabaklar kirli.
Ben neredeyse tabakları düşürüyordum.
Plakalar nerede düzenlenmiş?
Bulaşıklar lavaboda yığılıyorlar.
Bu tabaklar temiz değil.
Bardaklar ve tabaklar kırıldı.
Bu tabaklar elle boyanmıştır.
Kirli tabakları lavaboya koydu.
- Masanın üzerinde iki tabak var.
- Masanın üstünde iki tabak var.
Akşam yemeğinin ardından tabakları yıkadık.
Buralarda beleşçi istemeyiz.
hani az önce de bahsetmiştik levhalar vardı ya hani kıtaların içerisinde ayrılan kısımlar
Yapman gereken bütün şey bulaşıkları yıkamak.
Tom bulaşıkları duruladı ve onları bulaşık makinesine koydu.
Akşam yemeğinden sonra bulaşıkları yıkadım.
Tom bulaşıkları yıkamayı henüz bitirdi.