Examples of using "L'évier" in a sentence and their turkish translations:
lavabonun taştığını,
Bulaşıklar lavaboda yığılıyorlar.
Lavaboyu tamir edeceğini düşündüm.
Kirli tabakları lavaboya koydu.
Lavaboda kirli bulaşıklar var.
Sabah kahvaltısı tabakları hâlâ lavabonun içerisindeydi.
Tom bazı kirli bulaşıkları lavaboya bıraktı.
Tahta kaşıklar çok uzun süre lavaboda bırakılırsa küflenmeye başlar.