Examples of using "Afrique" in a sentence and their turkish translations:
O Afrika'da doğdu.
- Su aygırları Afrika'da yaşarlar.
- Hipopotamlar Afrika'da yaşarlar.
Aslanlar Afrika'da yaşar.
Afrika'nın güneyinde sabahın erken saatleri.
Ülkem Güney Afrika'da
Mary, Afrika'da bir sivil toplum örgütü için çalışıyor
Afrika'da kaç ülke vardır?
Afrikadaki mülteciler yardım arıyorlar.
Afrika'da çoğu çocuk açlıktan ölüyor.
O, çocuklara Afrika'daki maceralarını anlattı.
Filler Asya ve Afrika'da yaşarlar.
Afrika'da bir sürü yılan var.
Fransa'nın Afrikada birçok kolonileri vardı.
Dr. Hideo Noguchi 1928'de Afrika'da öldü.
İnsanlar Afrika kökenlidirler.
Afrika gezimiz bir felakete dönüştü.
Hemingway, Afrika'daki büyük hayvan avından hoşlandı.
Çocuklara Afrika maceralarını anlattı.
Sahra altı Afrika'da yüz milyonlarca insan var ve
Bir aydan uzun süredir Afrika'ya yağmur yağmadı.
2014'te Batı Afrika'da Ebola salgını başladığında,
Güney Afrika'daki Zulu kabilesinin kendi dili vardır.
Güney Afrika'da ise Techno Girls denilen bir program var.
Asya veya Afrika'da olun, tuz saklama şekliniz benzer
O, Afrika'ya hareket etmeden üç gün önce beni görmeye geldi.
Her yıl, milyonlarca insan Afrika'da açlıktan ölmektedir.
Afrika'da fırtına sebebiyle birçok kişi öldü.
Benim ülkem Akdeniz'in güneyinde, Kuzey Afrika'da yer alır.
Afrika'ya gezimiz bir felakete dönüşüyor.
Dünyada şişmanlığın nadir olduğu tek bölge Afrika'da Sahra çölünün güney kısmıdır.
ve başarılı olursa ülkenin petrol zenginliklerinden biri olmak
Mossel Körfezi, Güney Afrika'daki bu ufacık ada 4.000 Güney Afrika kürklü fokuna ev sahipliği yapmaktadır.