Examples of using "évolué" in a sentence and their turkish translations:
Yine biraz evrilerek gelmiş
Buna nasıl başladın ve nasıl geliştirdin?
Bu günümüze birazcık evrilerek gelmiştir
Kuşlar dinozorlardan evrilmiştir.
Hepimiz balıktan evrildik.
Böylece evrimleştiğimiz bin yıl boyunca
Hepimiz böyle ekosistemlerde geliştik,
Maymunlar niçin diğer hayvanlardan daha çok evrim geçirdi?
Biz maymunlardan evrim geçirmedik. Ortak bir atayı paylaşıyoruz.
Fırtına bir tayfuna dönüştü.
bu özellikleri de yaşam alanları ve besin alışkanlıklarına göre evrimleşmiştir