Examples of using "ça " in a sentence and their turkish translations:
Bunu hisset.
- Yeter artık!
- Bu kadar yeterli!
Bu olacak.
Şunu dinle!
Bunu gözden geçirin.
Onu geride bırakın.
Bu daha da kötüleşiyor.
Onu geri al.
Bunu kontrol et.
Bunu tut.
O çözecek.
Onu bırak!
Bunun fiyatı nedir?
Bunu iptal edin.
Bunu yakala.
Onu tut.
ve şöyle görünüyor.
Bu kötü kokuyor.
Bu yardımcı olur.
Onu sevdim.
Bu beni rahatsız ediyor.
Nasılsın?
Onu deneyeceğim.
Bu olur.
Bu iyileşecek.
O hoşuna gidiyor mu?
Bunu duyduğuma üzgünüm.
Sizin için bir sakıncası yoksa, benim için de yok.
Bunu seviyor musun?
Tamam Tom, bu yeterli!
Onu böyle yemenin hiç sakıncası yok.
Ama, işler o şekilde yürümüyor.
Onu söylemek uğursuzluk getirir.
Al götür.
Onu buraya getir.
İyi çalışıyor.
Bırak!
Kolay görünüyordu.
Kes şunu!
Bunu yeyin.
Bunu şimdi oku.
Onu bana bırak.
Yapma, gıdıklanıyorum.
Onu yalnız bırak.
Şuna bak!
Bunun o şekilde kalacağını umalım.
O nasıl çalışır?
O, işe yaradı.
Al bunu.
Bitir bunu.
Onu kontrol et.
Bunu görmeye gel.
İşte, kokla bunu.
Bu ne anlama geliyor?
Ben onu duyduğuma üzüldüm.
Bundan daha iyi olmaz.
O önemli.
Gel ve buna bak!
Bunun birazını dene.
Bu her zaman bu şekilde olur.
Devam et.
Tom onu seviyor.
Bu işe yarayacak.
Onu parçala.
O uygun görünüyordu.
Onu şimdi durdurun.
- O doğru görünüyor.
- Bu doğru görünüyor.
O onlar için yeterince iyi.
Bu yeterli olacaktır.
- Bunu bir dene.
- Tadına bir bak.
Bu mantıklı.
Onun maliyeti ne kadar?
Bu işler böyle yürür.
Onu yapmanın tadını çıkarıyorum.
Görüşmeyeli uzun zaman oldu.
Onu gördün mü?
Onu tekrar etmeyin.
Neredeyse işe yarayacaktı.
Onun bununla ilgisi yok.
Hayal edin:
Neden?
Kaygan.
Berbat kokuyor!
şunu da yapmıştı
Hava kararıyordu.
Onu seviyorum!
İyi olacaksın.
Anlaşıldı.
Titreşiyor.