Examples of using "Écoutez" in a sentence and their turkish translations:
- Dinle!
- Dinlesene!
- Dinleyin!
Şimdi bunu dinleyin.
Beni dinleyin!
- Dinlesene!
- Duysana!
Beni dinle.
Onu dinleyin!
Onu dinle.
Dinle...
Dinleyin, beyler.
Dinleyin!
aynı zamanda dinleyin.
Size bir hikâye anlatayım.
Hepiniz, dinleyin.
Dinle.
Pekala herkes dinlesin.
Tavsiyemi dinleyin!
Dinle!
Şunu dinle!
Onu dinle!
Şimdi, beni dikkatlice dinle.
Haberleri dinler misiniz?
Herkes beni dinlesin!
Dikkatlice dinle.
İkinci tüyo: "Uzmanları dinleyin."
Bakın yine tekrarlayacağım. Şimdi!
Sessiz ol ve dinle!
Sadece çenenizi kapayın ve dinleyin!
Beni dinle, lütfen.
Downtown Abbey, dinleyin, denedim.
Bu videoda söylenilenleri dinleyin.
bak mikrofonu açayım mı?
Tom'u dinle.
Öğretmenin dediklerini dinleyiniz.
Anneni dinle.
- Tavsiyeme kulak ver!
- Tavsiyemi dinleyin!
Birbirinizle konuşmayı bırakın ve dinleyin!
Dikkatle dinliyor musun?
Pekala, dikkatle dinleyin.
- Beni dinle!
- Beni dinleyin!
Hey, bunu dinle.
Sana söyleyeceklerimi dikkatlice dinle.
- Lütfen dinle.
- Lütfen dinleyin.
- Lütfen dinleyiniz.
Dinleyin, ben işimi kaybetmek istemiyorum.
Radyo dinliyor musun?
Anlasana. Bu benim sorunum.
Konuşmayı bırakın ve müziği dinleyin.
Yakından dinleyin.
Sessiz ol ve dinle.
Sakin ol ve beni dinle.
- Bir süre kalıp dinleyin!
- Bir süre kal ve dinle.
Benim talimatlarımı dikkatli dinlerseniz, size biraz zaman kazandırır.
Beni dinle lütfen.
- Beni dinle, sana yalvarıyorum.
- Gözünü seveyim beni dinle.
Alenen sizden farklı görüşleri olan insanları okuyun ve dinleyin.
Söylediğimi dikkatlice dinle.
Bak, ben biraz meşgulüm.
Beni dikkatlice dinle ve gerçekten ne demek istediğimi anlayacaksın.
- Dinle seni görmem gerekiyor.
- Dinleyin, sizi görmem gerekiyor.
Bir kadın seninle konuşurken, gözleriyle ne dediğini dinle.
Eğer bizi dinlemezseniz zor kullanmamız gerekecek.
Dinle! Saat neredeyse yedi oldu ve sen hiç yıkanmadın bile.
Ne tür müzik dinlersin?
Sakin ol ve beni dinle.
Televizyon izlediğinde ya da radyo dinlediğinde, dinlediğiniz müzik genellikle Afrika kökenlidir.
Bak, bana bir iyilik yapmanı istiyorum.
Dikkatlice dinle ve tam olarak sana söylediğimi yap.
Yani kısacası onları bir odaya koydu ve dedi ki '' Bakın, şimdiden itibaren, size büyümek
Bunu iki kez söylemek için vaktim yok, bu yüzden dikkatli dinle.
- Bunu yalnızca bir kez söyleyeceğim. Bu nedenle dikkatle dinle.
- Bunu sadece bir kez söyleyeceğim, bu yüzden dikkatli dinlesen iyi olur.