Examples of using "Suffit" in a sentence and their turkish translations:
- Yeter artık!
- Bu kadar yeterli!
Artık yeter.
Benim cevabım yeterli.
Kes artık, Tom.
Tamam Tom, bu yeterli!
Sende kalsın sadece
Umarım o yeterlidir.
Bu şu an için işe yarar.
Yeter, kapa çeneni!
Sadece Tom'u ara.
Sadece Tom'u görmezden gel.
Aşk yeterli değildir.
Bu yeterli değil.
Bugünlük bu kadar yeter.
- Yeterli.
- Bu yeterli.
- Bu kadarı yeterli.
- Yeter.
Sadece tekrar deneyin.
Bakın, böyle kırıyorsunuz.
Boyun eğmek yeterli olmuyor.
eğer bir yalanı yeterince sıklıkla
Şimdilik bu yeter.
- Bir dil asla yeterli değildir.
- Bir dil asla yetmez.
- Tek dil asla yeterli değildir.
Bir ilişki benim için yeterli.
Dünya yeterli değil.
Bir kez yeterli değil.
Sadece Tom'u bul.
Sadece Tom'u takip et.
Bir söz yeterli değil.
Sadece onun yardımını istemek zorundasın.
Sizden biri yeterli değil mi?
Kendi kendilerine çözüme ulaşma ihtimalleri pek yok.
Sakinleşmen gerek.
Hareketli egzersiz seni terletir.
Sadece Tom'a sor.
O onlar için yeterince iyi.
Şimdilik bu kadar yeterli.
Bilmek istiyorsan sadece sor.
galiba bu ayıp da bize yeter
İnsanları inandırmak için yeterli miydi acaba?
- Tamam, bu yeterli.
- Tamam, bu kadar yeter.
Eğer güneş kaybolsa, ay yeter.
Yapma, Tom.
Sanat, aşk gibi içgüdüsü yeterlidir.
Sadece ona biraz yardım etmek zorundasın.
Emisyonları çok hızlı bir şekilde kesmemiz
Sadece bir kelime bir kişiye zarar verebilir.
Ve bunu buraya saracağız. Yüzde yüz pamuk.
Ama kâfi gelmiyor. Çekilmek zorunda kalıyor.
Hayatını kurtarmak için en ufak vücut teması yeterli.
Ya bulaşsın kardeşim bulaşsın yeter artık bıktık bulaşsın
Sadece Jean'i aramak zorundasın.
- Yeter!
- Yeter be!
- Tom elinden geleni yaptı, ama yeterli olmadı.
- Tom her şeyini verdi, ama yetmedi.
Bana bu gezi için bir takım elbise yeterli görünüyor.
Onu anlamak için, yalnızca bu kitabı okumak zorundasın.
Büyük işleri başarmak için sadece hareket etmemeliyiz aynı zamanda hayal kurmalıyız; sadece planlamamalıyız aynı zamanda inanmalıyız.
ama bu yetmiyor Türklüğü de yok etmeye çalışıyor
dünyanın ünlü bilişim eleştirmenlerini takip etmeniz yeterli
Fotoğraf çekmek için tek yapman gereken bu düğmeye basmaktır.
Sanırım o yeterli.
Bir koltuğu sağlama almak için yapman gereken bütün şey sırada beklemektir.
su kütlesi yeterli miktarda olmadığı için sadece dev dalgalar ortaya çıkar
Bugün için yeterlidir.
- Eğer kendi fikriniz yoksa, başkalarınkini çalabilirsiniz.
- Aklına gelen bir şey yoksa, millet ne düşünüyor ona bir bak.
Yani diyorlar ki yeryüzündeki para bunu satın almaya yetmiyor
Tek bir dil yeterli değil.
O yeterli değil.
Biz sadece buradan çıkmak zorundayız.
Onun yeterli olduğunu düşünüyor musun?
Bu kadarı yeter. Ben artık istemiyorum.
Formülleri ezberlemek yeterli değil. Onların nasıl kullanılacağını bilmen gerek.
Sadece geçmişe gidip atalarımızdan birazcık edep
O yeterli değil.
Sadece oy vermeye gideceğini söylemen yetmez. Oy vermen gerekir.
Bir insanı tanımak için, onunla sadece bir hafta seyahat etmelisin.
buda yetmesin gibi bide pramit'in içeirisini labirent gibi yap
Harici düşmanları yenmek yetmez, dahili düşmanları da imha etmek lazımdır.
Görevliler şanslıydı, bu seferlik silah sesi onu korkutup kaçırmaya yetti.
Kızakla taşımak çok kolaydır. Yapman gereken tek şey sıkı oturmak ve onu kaydırmaktır.
Bazen elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmak sadece yeterince iyi değil.
İnsanlara şirketinin kazançlı olduğunu düşündürmek için tek ihtiyacın olan şey muhasebende küçük bir el çabukluğu.
Bunun yeterince iyi olmadığını biliyorum.
Yeter artık!
Ev küçük fakat bizim için yeterli.
- Bu kadarı yeter.
- Benden paso.
Bir şeyin doğru yapılmasını istiyorsan, bazen onu kendin yapmalısın.
Sadece yüzüne bakarak iyi haberlerin olduğunu biliyoruz.