Examples of using "Suostutella" in a sentence and their turkish translations:
O, babasını ikna etme girişiminde bulundu.
Tom'u bize yardım etmesi için ikna etmeye çalış.
O, onu, ona inci bir gerdanlık alması için ikna etmeye çalıştı.
Mary'yi gitmeye ikna etmek kolay olmayacak.
Tom onu yapması için Mary'yi ikna etmeye çalışabilir.
Tom Mary'yi John'un doğum günü partisi için bir kek pişirmeye ikna edemedi.
Bizimle Boston'a gelmesi için Tom'u ikna etmeye çalıştım fakat o yapmak zorunda olduğu başka şeyleri olduğunu söyledi.
Tom'u ikna etmeye çalışmayacağım.