Examples of using "Olemaan" in a sentence and their turkish translations:
Odamda olacağım.
Mutlu olacağız.
Takım hazır olacak.
Sabırlı olmayı öğrendi.
Yarın orada olacağım.
- O bizim sırrımız olacak.
- Sırrımız olacak.
Ben yorgun olmaya alışkınım.
Alternatif olmayacak.
Bu tesadüfen benim olur.
Kolay olacak.
Bir düğün olmayacak.
Keşke biraz daha spontan olsam.
Ben ilk hastan olacağım.
Tom meşgul olacak.
Yarınki toplantının nerede olacağını biliyor musun?
Dün mağaza tesadüfen kalabalıktı.
Planından bahsetmemeyi başardı.
Ne tür baba olacağını düşünüyorsun?
- Çok eğleneceğiz.
- Çok güzel vakit geçireceğiz.
Harika bir zaman geçireceksin.
- Kolay olmayacak.
- O kolay olmayacak.
Tom meşgul olmayacak.
Onun dakik olması onun tarafından tavsiye edildi.
Tom'u ikna etmek zor olacak.
Bir dahaki sefer olmayacak.
Tom çok üzgün olacak.
Gelecek yıl zor olacak.
Denetçin oldukça memnun olacaktır.
Tom çok memnun olacak.
Tom Mary'nin daha dikkatli olması için baskı yaptı.
Ondan toplantıda konuşmaması rica edildi.
- Bu kitap senin için yararlı olacak.
- Bu kitap senin işine çok yarayacak.
Bu metni çevirmek çok kolay olacak.
Tesadüfen izinliydi.
Bugün ve her zaman kalbimde olacaksın.
Tom Mary'nin kendisine yakın oturmamasını istedi.
Bu çok tehlikeli bir görev olacak.
İki aylığına Boston'da olacağım.
Kız kardeşim gelecek yaz 13 yaşında olacak.
Tom'u sana dava açmaktan caydırdım.
Artık ders olmayacak.
Bütün gece evde yalnız olacağım.
Meyvenin yanı sıra, dondurma yiyeceğiz.
Buna gerçekten ihtiyaç olmayacak.
Tom Mary'nin çocuklarına bakmasını istedi.
Tom çocuklarına yatağın üstüne atlamaktan vazgeçmelerini söyledi.
Bu kitap bizim için çok faydalı olacak.
Burada güvende olacaksın.
Tom oğluna ağzı doluyken konuşmamasını söyledi.
Ben hazır olmayacağım.
Bunun kolay olacağını söylemedim.
Eğer şimdi çıkarsak uçak için zamanında varır mıyız?
Polis onu köprüden atlamaması için ikna etti.
Seni çok özleyeceğim.
Sonuçların ne olacağını bilmiyorum.
Tom asla bunu kabul etmeyecek.
Herkes meşgul olacak.
Tom her zaman senin için burada olacak.
Önümüzdeki ay o çok meşgul olacak.
Tom Mary'ye John'la yüzmemesini söyledi.
Mary'yi gitmeye ikna etmek kolay olmayacak.
Sende Tom'un hiç fotoğrafı var mı acaba?
Bunun kolay olacağını asla söylemedim.
Sadece Tom gibi aynı zamanda tesadüfen oradaydım.
Fransızca konuşan rahip gelecek hafta burada olacak.
Erkek kardeşim yarın evde olmayacak.
Bu işi salıya kadar bitirmek çok kolay olacak.
Bunun nasıl bir etkisi olacak?
"Bunun, grip virüsü gibi sonuçlanacağına inanmak istiyorum."
Sadece tesadüfen Boston'da Tom'un kaldığı aynı oteldeydim.
Gitmemeni tavsiye ederim.
Enflasyon bu yıl başlangıçta düşündüğümüzden daha kötü olacak.
Ne düşünüyorsan olacak, muhtemelen sonuç sürpriz olacak.
Sana gelmemeni söylediğimi düşündüm.
Tom'u bulmak kolay olmayacak.
Tom ve arkadaşları alemlere akıp zil zurna sarhoş oldu.
Benim yaşadığım ayı sorunları yaşayacağınızı sanmıyorum.
Sizin burada olacağınızı bilmiyordum.
Doktor hastaya şaraptan uzak durmasını emretti.
Partiye kim ev sahipliği yapacak?
Mutluluk olmadığı için onsuz mutlu olmaya gayret etmeliyiz.
Bütün gece yatmamaya alışkındır.
Size onu yememenizi tavsiye ederim.
Bay Suzuki, eski bir Başbakan, komitenin başkanı olacak.
Hatalar yaptım, ama iyi bir adam olmaya çalışıyorum.
Benim adım Tom ve bu gece sunucunuz olacağım.
Ben aslında geveze birisi değilimdir. Sadece sana anlatacak çok şeyim var.
Bana sana aptal dememem söylendi.
Gülmemek için kendimi zor tuttum.