Examples of using "Hänelle" in a sentence and their turkish translations:
Ona nasıl cevap verdin?
Ona hakkını ver.
- Lütfen onu ara.
- Lütfen, onu ara.
Ona kefil oldum.
Onu arayalım.
- Onunla konuş.
- Konuş onunla.
Onu ara.
Ona söz verdim.
Ona bir iyilik borçluyum.
Daha sonra onu arayacağım.
Ona bir iyilik yaptım.
Git ona kendin söyle.
O, onun için çiçek topladı.
O, ona bir köpek satın aldı.
Ona benden selam söyle.
Onun için kim kahvaltı hazırlar?
- Ona yeni bir araba aldım.
- Ben ona yeni bir araba satın aldım.
O ona bir kitaplık yaptı.
Ona bir oyuncak bebek aldım.
Ona nazik davranın.
Ona bir bebek yaptım.
Ona kuralları açıkladım.
Ona bir kitap verdim.
Onun için bir mesaj bıraktım.
Ona bir saat aldım.
Talih yüzüne güldü.
Ev ona ait.
Onu aramayı unuttum.
Ben sadece ona söyledim.
- Ona işlemleri açıkladım.
- Ona yordamları açıkladım.
- Ona prosedürleri açıkladım.
Lütfen ona söyleme.
Ben onu ona verdim.
Ona bir mektup yazdım.
Ona bir not yaz.
Onunla konuşmaya git.
Ona bizden bahsettin mi?
O, onu telefonla aradı.
Ona anlattın.
Dün onu aradın mı?
Onu yarın arayın.
Onu şimdi arayalım.
Şapka ona mükemmel bir şekilde uyuyor.
Ona uzun bir mektup yazdım.
Bir saat boyunca onunla konuştum.
Ona bir şey olmuş olabilir.
Biz ona Alpler'in bazı resimlerini gösterdik.
Ona niçin kızgınsın?
O onunla yakındır.
Onu bu gece arayacağım.
Biz ona biraz kek bıraktık.
Onu kıskanmam.
- Evinizi ona satar mısınız?
- Evini ona satacak mısın?
Mektubu ona uzattım.
Bu akşam onu ara.
Ona biraz şekerleme verdim.
Senin onu araman gerekir.
Ona ne yapabileceğini göster.
Ben onu her gün ararım.
Ona söylemeye cesaret edemiyorum.
Onun için öğle yemeği pişirdi.
Diğer kızlar ona güldüler.
Ona dört dolar ödedim.
Ona bir mesaj bırakmak ister misiniz?
Eldivenlerini ona uzattım.
Neden ona kendin söylemiyorsun?
Ona gerçeği borçlusun.
Ona bir not yazacağım.
Ona ne söyledin?
Ona daha sonra söyleyebiliriz.
Ona arkanızı dönmeyin.
Ona rahibeler tarafından İngilizce öğretildi.
Biz ona iyi bir iş teklif ettik.
- Hak ettiğini buldu.
- Şeytan azapta gerek.
- Hak etti.
- Ettiğini buldu.
O ev ona aittir.
Sally ona bir noel hediyesi verdi.
O,onun için özel bir akşam yemeği pişirdi.
O onu terk etti.
O ona bir kartpostal gönderdi.
Ona bir şey oldu mu?
Bir daha onunla konuşmamaya yemin ettim.
Bu elbiseler onun için çok küçük.
Her gün ona hikâyelerimi anlatıyordum.