Examples of using "Ostamaan" in a sentence and their turkish translations:
- Onu satın almak için anlaştım.
- Onu almayı kabul ettim.
Bir kutu kibrit alacağım.
Yeni bir araba satın alacağım.
Neden gidip bazı erzaklar almıyorsun?
O bir araba alamaz.
Şunlardan birini almakla ilgileniyorum.
Ben gideyim ve biraz ekmek satın alayım.
İhtiyacım olan şeyi Tom'a aldırdım.
Annesinden ona yeni bir oyuncak almasını istedi.
Tom Mary'den ona bir bilet almasını rica etti.
Yine ihtiyacım olmayan şeyleri satın aldım.
Ben biraz ekmek satın alacağım.
O, onu, ona inci bir gerdanlık alması için ikna etmeye çalıştı.
Sanırım ihtiyacını almak için şimdiden yeterli paran var.