Examples of using "Selvitä" in a sentence and their turkish translations:
Tom sadece hayatta kalmaya çalışıyor.
Sorunun ne olduğunu öğren.
Tom'un Boston'da ne yaptığını öğren.
Bunu benim için temizle.
Tom'un burada ne yaptığını öğren.
Şu anki görev, helikopter beni kurtarmaya gelmeden önce
ve o zamana kadar bu acımasız ortama ve soğuğa dayanabilmek.
Dünya'daki her yaratığın geceden sağ çıkmanın bir yolunu bulması gerekir. GÜN BATIMINDAN ŞAFAĞA
Habitatları olmadan, orangutan nüfusu başka bir yerde hayatta kalıp büyüyemez.