Translation of "Yön" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Yön" in a sentence and their turkish translations:

- He panivat koko yön.
- Ne nussi koko yön.

Bütün gece boyunca düzüştüler.

Selvisimme yön yli,

Geceyi atlattık.

Paetakseen yön vaaroja.

...usulca ağaçların arasında uçarlar.

Valvoin koko yön.

Ben bütün gece yatmadım.

Ajoin koko yön.

Bütün gece araba sürdüm.

Sataa koko yön.

Bütün gece yağmur yağacak.

- Koirat haukkuvat koko yön.
- Ne koirat haukkuvat koko yön.

Köpekler bütün gece havladılar.

Leijonat ovat yön kuninkaita.

Aslan, gecelerin kralıdır.

Sade kesti läpi yön.

Yağmur gece boyunca sürdü.

Vauva itki koko yön.

Bebek tüm gece ağladı.

Tomi yski koko yön.

Tom bütün gece öksürdü.

Hän itki koko yön.

Bütün gece ağlamaya devam etti.

- Olen ollut hereillä lähes koko yön.
- Olen valvonut melkein koko yön.

Neredeyse bütün gece uyanıktım.

Pidän tulta yllä koko yön.

Ayrıca bu ateşin gece boyunca yandığından emin olmalıyım.

Sen on odotettava yön suojaa.

Karanlıktan faydalanmak için geceyi beklemesi gerek.

Ne kuuluvat eräälle yön huippusaalistajalle.

Gecenin en üstün avcılarından birine aittirler.

Yön viimeinen näytös on alkamassa.

Gecenin son gösterisi... ...başlamak üzere.

Vauva oli hiljaa koko yön.

Bebek bütün gece sessizdi.

Tom teki töitä läpi yön.

Tom gece boyunca çalıştı.

Me puhuimme siitä koko yön.

Tüm gece onun hakkında konuştuk.

Olen tehnyt töitä koko yön.

Bütün gece çalıştım.

Tomin lehmät varastettiin yön aikana.

Tom'un inekleri gece çalındı.

On satanut lunta koko yön.

Bütün gece kar yağıyordu.

Olen istunut täällä koko yön.

Bütün gece burada oturuyordum.

Tom vietti koko yön puhuen.

- Tom bütün geceyi konuşarak geçirdi.
- Tom bütün gece sohbet etti.

Tom vietti koko yön baarissa.

Tom bütün geceyi barda geçirdi.

Nautitko viime yön pelin katselemisesta?

Dün gece gece maçını izlemekten hoşlandın mı?

Valvoimme koko yön kauhutarinoita kertoillen.

Bütün gece hayalet hikâyeleri anlatarak uyanık kaldık.

Muistatko yön, jolloin kimppuusi hyökättiin?

Saldırıya uğradığın geceyi hatırlıyor musun?

Hän lukee kirjoja läpi yön.

O bütün gece kitap okudu.

- Hän on tottunut olemaan valveilla koko yön.
- Hän on tottunut valvomaan koko yön.

Bütün gece yatmamaya alışkındır.

Täällä pitäisi pärjätä hyvin yön yli.

Bu, geceyi geçirmek için yeterli olacaktır.

Kunhan pidän tulta yllä yön yli,

Bu ateşin gece boyunca yanmasını sağlayabilirsem

Yön kylmetessä - monet sen elintoiminnoista pysähtyvät.

Gece daha da soğudukça... ...vücut işlevlerinin çoğu yavaşlayarak duruyor.

Tämän yön kokoontuminen on aivan erityinen.

Bu akşam buluşmanın ayrı bir ehemmiyeti var.

Sadat minikokoiset puutarhurit - vipeltävät koko yön -

Yüzlerce minik bahçıvan... ...geceleri uyumayıp...

Yön turvin - urbaanit eläimet voivat lisääntyä.

Gecenin karanlığında... ...sokağa uyum sağlayanlar çoğalmayı sürdürür.

Ne kaikki odottavat yön tuomaa suojaa.

Hepsi gece karanlığını bekliyor.

Meteli piti minut hereillä koko yön.

Gürültü bütün gece beni uyutmadı.

Olet valvonut koko yön, eikö vain?

Bütün gece uyumadın, değil mi?

Oletko ollut Tomin kanssa koko yön?

Bütün gece Tom'la birlikte miydin?

Elohopea sukelsi miinus seitsemään yön aikana.

Sıcaklık gece eksi yediye düştü.

Tulen olemaan yksin kotona koko yön.

Bütün gece evde yalnız olacağım.

Tehtävämme on selvitä päivän ja yön yli,

Şu anki görev, helikopter beni kurtarmaya gelmeden önce

Ja yön tullessa lämpötila laskee -16 °C:een.

Gece olunca da eksi 16 derecelere kadar düşüyor.

Yön koittaessa jopa korallitkin näyttävät pimeän puolensa.

Gece olunca, mercanların bile karanlık yüzü ortaya çıkıyor.

Mutta yön syvyyksissä on yhä valtamerellinen löydettävää.

Ama gecenin derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen bir okyanus dolusu bulgu hâlâ var.

On yön pimeyttä ja hiljaisuutta vaikeampi löytää.

...gecenin karanlığıyla sessizliğine erişmek daha da zorlaşıyor.

Pienimpienkin on kuljettava reitti voidakseen selviytyä yön.

Geceden sağ çıkabilmek için en ufakları bile bu yolu kat etmeli.

Lämpökamera suo meille tilaisuuden nähdä yön pimeyteen.

Termal görüntüleme yapan bir kamera gece karanlığını delmemizi sağlıyor.

Lumi peitti alleen koko kaupungin yön aikana.

Kar bir gecede tüm şehri kapladı.

Tom tahtoi tanssia Marin kanssa koko yön.

Tom, Mary ile bütün gece dans etmek istedi.

Olen ollut ylhäällä koko yön ajatellen sitä.

Onu düşündüğüm için bütün gece ayaktaydım.

Tomi ja Mari juttelivat keskenään koko yön.

Tom ve Mary bütün gece boyunca birbiriyle konuştu.

Hän yritti opiskella koko yön, mutta turhaan.

O bütün gece çalışmayı denedi, ama nafile.

Niiden silmien heijastava kerros vahvistaa yön vähäisen valon.

Gözlerinde bulunan yansıtıcı katman çok az olan ışığı kuvvetlendirir.

Ilman niitä se kohtaa vaarallisen kylmän yön yksin.

Arkadaş bulamazsa soğukta tek başına tehlikeli bir gece geçirecek.

Muistan sen yön, kun ensi kerran näin linnunradan.

Samanyolu'nu ilk gördüğüm geceyi hatırlıyorum.

He olivat siinä huoneessa koko yön minun kanssani.

Onlar bütün gece benimle birlikte o odadaydılar.

Sen huudot kaikuvat yli sadan metrin päähän yön tyyneydessä.

Çığlığı, durgun gecede 100 metrenin ötesine kadar ulaşıyor.

Yön lähestyessä nopeasti tämän valtavan parven on löydettävä yösija.

Gece hızla yaklaşırken bu devasa sürünün uyuyacak bir yer bulması gerek.

Tom sanoi Marille, että se oli vain yhden yön juttu.

Tom, Mary'ye bunun tek gecelik ilişki olduğunu söyledi.

- Oletko ollut täällä kaiken yötä?
- Oletko ollut täällä koko yön?

Bütün gece burada mıydın?

Minulla on hirveä yskä ja herään siksi usein yön aikana.

Çok kötü öksürüğe tutuldum ve bu yüzden gece sık sık uyandım.

Yön läpi jatkunut kaatosade on vaikeuttanut pyrkimyksiä pelastaa selviytyjät lautalta.

Gece boyu süren sağanak yağış, mahsur kalan feribottaki kazazedeleri kurtarma çalışmalarına sekte vurdu.

Nämä ovat yön viimeisiä tunteja, mutta Aasian viidakot ovat silti yhä syvällä pimeässä.

Gecenin artık son saatleri. Ama Asya'nın yağmur ormanları hâlâ karanlığa gömülü.