Examples of using "Yön" in a sentence and their turkish translations:
Bütün gece boyunca düzüştüler.
Geceyi atlattık.
...usulca ağaçların arasında uçarlar.
Ben bütün gece yatmadım.
Bütün gece araba sürdüm.
Bütün gece yağmur yağacak.
Köpekler bütün gece havladılar.
Aslan, gecelerin kralıdır.
Yağmur gece boyunca sürdü.
Bebek tüm gece ağladı.
Tom bütün gece öksürdü.
Bütün gece ağlamaya devam etti.
Neredeyse bütün gece uyanıktım.
Ayrıca bu ateşin gece boyunca yandığından emin olmalıyım.
Karanlıktan faydalanmak için geceyi beklemesi gerek.
Gecenin en üstün avcılarından birine aittirler.
Gecenin son gösterisi... ...başlamak üzere.
Bebek bütün gece sessizdi.
Tom gece boyunca çalıştı.
Tüm gece onun hakkında konuştuk.
Bütün gece çalıştım.
Tom'un inekleri gece çalındı.
Bütün gece kar yağıyordu.
Bütün gece burada oturuyordum.
- Tom bütün geceyi konuşarak geçirdi.
- Tom bütün gece sohbet etti.
Tom bütün geceyi barda geçirdi.
Dün gece gece maçını izlemekten hoşlandın mı?
Bütün gece hayalet hikâyeleri anlatarak uyanık kaldık.
Saldırıya uğradığın geceyi hatırlıyor musun?
O bütün gece kitap okudu.
Bütün gece yatmamaya alışkındır.
Bu, geceyi geçirmek için yeterli olacaktır.
Bu ateşin gece boyunca yanmasını sağlayabilirsem
Gece daha da soğudukça... ...vücut işlevlerinin çoğu yavaşlayarak duruyor.
Bu akşam buluşmanın ayrı bir ehemmiyeti var.
Yüzlerce minik bahçıvan... ...geceleri uyumayıp...
Gecenin karanlığında... ...sokağa uyum sağlayanlar çoğalmayı sürdürür.
Hepsi gece karanlığını bekliyor.
Gürültü bütün gece beni uyutmadı.
Bütün gece uyumadın, değil mi?
Bütün gece Tom'la birlikte miydin?
Sıcaklık gece eksi yediye düştü.
Bütün gece evde yalnız olacağım.
Şu anki görev, helikopter beni kurtarmaya gelmeden önce
Gece olunca da eksi 16 derecelere kadar düşüyor.
Gece olunca, mercanların bile karanlık yüzü ortaya çıkıyor.
Ama gecenin derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen bir okyanus dolusu bulgu hâlâ var.
...gecenin karanlığıyla sessizliğine erişmek daha da zorlaşıyor.
Geceden sağ çıkabilmek için en ufakları bile bu yolu kat etmeli.
Termal görüntüleme yapan bir kamera gece karanlığını delmemizi sağlıyor.
Kar bir gecede tüm şehri kapladı.
Tom, Mary ile bütün gece dans etmek istedi.
Onu düşündüğüm için bütün gece ayaktaydım.
Tom ve Mary bütün gece boyunca birbiriyle konuştu.
O bütün gece çalışmayı denedi, ama nafile.
Gözlerinde bulunan yansıtıcı katman çok az olan ışığı kuvvetlendirir.
Arkadaş bulamazsa soğukta tek başına tehlikeli bir gece geçirecek.
Samanyolu'nu ilk gördüğüm geceyi hatırlıyorum.
Onlar bütün gece benimle birlikte o odadaydılar.
Çığlığı, durgun gecede 100 metrenin ötesine kadar ulaşıyor.
Gece hızla yaklaşırken bu devasa sürünün uyuyacak bir yer bulması gerek.
Tom, Mary'ye bunun tek gecelik ilişki olduğunu söyledi.
Bütün gece burada mıydın?
Çok kötü öksürüğe tutuldum ve bu yüzden gece sık sık uyandım.
Gece boyu süren sağanak yağış, mahsur kalan feribottaki kazazedeleri kurtarma çalışmalarına sekte vurdu.
Gecenin artık son saatleri. Ama Asya'nın yağmur ormanları hâlâ karanlığa gömülü.