Examples of using "Selvää" in a sentence and their turkish translations:
Bu belli.
O hiç açık değil.
Onun yalan söylediği açık.
Neden öğrenmiyoruz.
Öğrenmeme yardım edebilir misin?
Neden konuyu kendiniz incelemiyorsunuz?
- Anlaşıldı!
- Anlaşılmıştır!
Cevabı bildiği kesindir.
El yazınız okunaksız.
Onun aşık olduğu herkese aşikar.
Tom'un nerede yaşadığını bulmalıyım.
Bu mektubu kimin yazdığı belli değildir.
Tom'un bir parça insanlığının olmadığı açık.
Tom'un burada mutlu olmadığı açık.
Evcil hayvanlara izin verilmediğini söylemeye gerek yok.
Onun doğru olduğu bana göre oldukça açık.
Ancak ülke şekillerinin artık bozulmuş olduğunu görebilirsiniz.
Zamanın para olduğunu söylemeye gerek yok.
Tom'u öldüreni bulalım.
Tom'un Meryem'e vurgun olduğu ayan beyan ortada.
Bu Tarzanvari hayvanların bizi kolayca öldürebilecekleri kuşkusuz.
Onlar herhangi bir anlam ifade etmiyor.
Kazazedelerin tahminleri çılgınca değişir, ancak açıktır her iki taraf da felaket kayıplarına uğradı.
Sorunun ne olduğunu öğren.
Tom her zaman öyle kısık sesle konuşur ki ne söylediğini ben zar zor anlayabiliyorum.
Oda arkadaşım yirmi yaşında ve ben bir hafta öncesine kadar bir klitorisin ne olduğunu bilmiyordum. O, onun bilgi eksikliğinin onun bir gey olmasından dolayı aşikar olduğunu düşünüyor, fakat bana sökmez. Sanırım bu burada halk eğitim sisteminin ne kadar boktan olduğunu göstermeye yeter.