Examples of using "Tekee" in a sentence and their turkish translations:
Annem çalışıyor.
Acaba o ne yapıyor?
Seni mutlu kılan nedir?
O burada ne yapıyor?
Tony ne yapıyor?
O kurabiye yapıyor.
Tom bir çapraz bulmaca çözüyor.
Baban ne iş yapıyor?
Tom çalışır.
Köpek ölüyor.
Tom onu yapacak.
Almanca ödevini yapıyor.
Tom ölüyor.
Bu ne işe yarar?
Canım TV izlemek istiyor.
Hoşunuza giden bir şeye buyurun.
Tom bunu her zaman yapar.
Güneş ışığı odamı ısıtır.
O pireyi deve yapar.
O beni çıldırtıyor.
Tom iyi jambalaya yapar.
Annem sık sık makarna salatası yapar.
Tom benim için çalışıyor.
O, beni çıldırtıyor.
- Bu, beni mutlu eden şey.
- Bu, beni mutlu eden şeydir.
Tom'un burada ne yaptığını merak ediyorum.
Ablan şimdi ne yapıyor?
Okuma beni mutlu eder.
Bir hava değişikliği sana iyi gelecektir.
Tom çok çalışır.
Tom çok çalışır.
John'un hata yapması olasıdır.
- Baban ne iş yapar?
- Ne yapıyor baban?
Baban ne olarak çalıştı?
Tom daha sonra ne yapacak?
İstediğiniz yemeğe buyurun lütfen.
Bu ultraviyole ışık altında fosforlu görünmelerini sağlar.
iyi bir iş çıkarıyor.
Bu sandalyenin burada ne işi var?
O, para için her şeyi yapacak.
Bir hava değişikliği size çok iyi gelecektir.
Tom şu anda ne yapıyor?
Tom, ABD'de yasadışı olarak çalışıyor.
O bunu benden daha hızlı yapar.
Onun resmi burada ne arıyor?
Bu fotoğraf kitabının içinde ne geziyor?
O bir Amerikan şirketi için çalışıyor.
Evlilikte de ne ekersen onu biçersin.
- Ormanların dikimi çevre için iyidir.
- Ormanların dikilmesi çevreye yarar sağlar.
- Ağaç dikilmesi çevre için iyidir.
- Ağaç dikilmesi çevre için yararlıdır.
Beş artı yedi, on iki eder.
Tom'un ne yaptığını fark etmiyor musun?
Tom'un Boston'da ne yaptığını öğren.
John şu an ne yapıyor?
Düşünmek acı veriyor.
Tom'un onu yaptığını görelim.
Tom para için her şeyi yapacaktır.
Tom her zaman onu tek başına yapar.
Neden Tom onu kendine yapıyor?
Bu ilaç size iyi gelecek.
Tom neden hâlâ onu yapıyor?
Annem mutfakta hâlâ çalışıyor.
Tom dokuzdan beşe kadar çalışır.
Tom işleri kendi hızınızda yapar.
Erkek kardeşim beni deli ediyor.
Tom'un bu aralar ne yaptığını bilmiyorum.
Buzdolabından istediğini alabilirsin.
Annelerinin sesini takip etmeleri zorlaşıyor.
Genlerini aktarmak için elinden geleni yapıyor.
Canım ağlamak istiyor.
Sen gelir gelmez, o, yiyecek bir şeyler yapacaktır.
Gün doğumundan gün batımına kadar çiftlikte çalışır.
Onun yaptığı yasal değil.
Bu ilaç tıkalı burun için harikalar yaratacaktır.
O, onu senden daha hızlı yapar.
Tom okuldan sonra part-time çalışır.
Tom para için neredeyse her şeyi yapacaktır.
Canım şarkı söylemek istiyor.
Canım gülümsemek istiyor.
Biraz dinlenme bizi çok iyi yapardı.
Canım bu gece biraz pizza yemek istiyor.
İyi şans bizi kibirlendirir, kötü şans ise bilgeleştirir.
Şu anda, ben kendimi konuşuyor gibi hissediyorum.
Sorun kararı kimin vereceğidir.
İşi bitirmek için elinden geleni yapacak.
Tom gönüllü olarak çalışır.
Tom ne pişiriyor?
Tom, Mary için bunu yapacak hiç kimseyi bulmayacak.
Ama ormandaki nem, bu kayalıkları çok kayganlaştırıyor.
işi Kristen yapıyor ama uzman doktor onu yönlendiriyor.
Onun ne yaptığı umurumuzda değil.
Onun yaptığı yasalara aykırıdır.
Tom'un ne yapacağından emin değilim.
Tom'un bunu senin için yapmasını gerçekten istiyor musun?