Translation of "Upcoming" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Upcoming" in a sentence and their turkish translations:

He will pass the upcoming examination.

Yaklaşan sınavı geçecek.

An upcoming holiday event with your family.

veya ailenizle çıkacağınız bir tatil olabilir.

I'm sure he'll pass the upcoming exam.

Onun gelecek sınavı geçeceğinden eminim.

Tom is excited about the upcoming game.

Tom yaklaşan oyun hakkında heyecanlı.

A key strategic objective in the upcoming war.

ve yaklaşan savaşın ana stratejik hedefi olan Tuna Nehri'nin her iki yakasında iktidarı ele geçirmeyi hedefledi.

Tom packed his bag for his upcoming trip.

Tom yaklaşan yolculuğu için çantasını topladı.

Are you going to vote in the upcoming election?

Önümüzdeki seçimlerde oy kullanacak mısınız?

I don't plan to vote at the upcoming election.

Önümüzdeki seçimlerde oy kullanmayı planlamıyorum.

I received an email notification of his upcoming party.

Onun yaklaşan partisi hakkında e-posta bildirimini aldım.

I don't plan to vote in the upcoming elections.

Yaklaşan seçimlerde oy vermeyi planlamıyorum.

The pupils are looking forward to the upcoming excursion.

Öğrenciler yaklaşan geziye can atıyor.

The band are very excited about their upcoming tour.

Grup, gelecek turla ilgili çok heyecanlı.

Aren't you going to vote in the upcoming election?

Gelecekteki seçimlerde oy vermeyecek misin?

Hannibal wintered in New Carthage, preparing for the upcoming campaign.

Hannibal Yeni Kartaca'da kışı geçirdi ve gelecek seferinin hazırlıklarını yaptı.

It looks like the party in power will win the upcoming election.

İktidar partisi yaklaşan seçimi kazanacak gibi görünüyor.

Of an upcoming video, so please don’t forget to subscribe to this channel!

olan başka bir videonun konusu, o yüzden lütfen kanala abone olun!

The outcome of the upcoming election will be the hardest ever to predict.

Yaklaşan seçimin sonucu, şimdiye kadar tahmin edilmesi en zoru olacak.

The group was planning a bull session to talk about the upcoming party.

Grup, yaklaşmakta olan parti hakkında konuşmak için bir boğa oturumu planlıyordu.

Tom could use a little extra time to review for the upcoming test.

Tom yaklaşan testi gözden geçirmek için biraz ekstra zaman kullanabilirdi.

Tom and Mary talked about everything they wanted to do on their upcoming vacation.

Tom ve Mary yaklaşan tatillerinde yapmak istedikleri her şey hakkında konuştular.

Tom agrees that Mary should do most of the driving on their upcoming trip.

Tom yaklaşan gezilerinde arabayı en fazla Mary'nin sürmesi gerektiği konusunda aynı fikirdedir.

School clubs need to clearly outline the community service projects they plan to do for the upcoming school year.

Okul kulüpleri yaklaşan okul yılı için yapmayı planladıkları kamu hizmeti projelerini açıkça ana hatlarıyla belirtmelidir.

I think that my costume for the upcoming Halloween party will be wrapping myself up in toilet paper like a mummy.

Yaklaşan Cadılar Bayramı partisi için kostümüm kendimi bir mumya gibi tuvalet kağıdına sarıyor olacağımı düşünüyorum.

The Greeks invented the comma, not for their literature but for their actors, to warn them to take a deep breath in preparation of an upcoming long phrase; thus a comma represents a pause.

Yunanlılar virgülü icat ettiler, edebiyatları için değil, oyuncuları için, onları yaklaşan uzun bir cümleye hazırlamak için derin bir nefes almaya ikna etmek; bu nedenle virgül, duraklama noktasını temsil eder.