Examples of using "Temptation" in a sentence and their turkish translations:
Cezbedicilik var burada.
Bill ayartmaya direndi.
Cazibeye direnemez.
Ayartılmaktan başka her şeye dayanabilirim.
Hiçbir günaha boyun eğmeyin.
Baştan çıkarmaya karşı dayanıklıdır.
Günaha karşı direnmek gerçekten çok zor.
Günaha karşı koyamadım.
Tom ayartmaya karşı koyamadı.
Tom şeytana uydu.
Sami ayartmaya karşı koyamadı.
Günaha karşı boyun eğmemelisin.
O, günaha boyun eğdi.
O asla şeytana boyun eğmedi.
O, şeytana uydu.
Günah dışında her şeye direnebilirim.
Tom asla şeytana uymadı.
O, asla şeytana boyun eğmedi.
Ayartılmaktan başka her şeye dayanabilirim.
Şeytana uymaya teslim olmamalısın.
O, şeytana uyacak.
Genç insanlar şeytana uymaya eğilimlidir.
- O, günaha yenik düşecek kadar zayıf.
- O günaha yenik düşmek için yeterince zayıf.
Tom Mary'yi öpme ayartmasına karşı koyamadı.
O bir ayartmaydı, Mary, ve sen karşı koyamadın.
Genç insanlar günah işlemeye eğilimlidir.
Tom uzanıp Mary'yi öpmemek için kendini zor tuttu.
Şeytana uydum ve sigara içmeye başladım.
Tom'un en büyük cazibesi, peynir ve dondurma gibi süt ürünleriydi.
Sonunda pes etti ve tüm pastayı yedi.
Günaha karşı birkaç iyi koruma vardır ama en emini korkaklıktır.
Cazibeye rağmen pes etmemek için bedel ödemeye razısınızdır.
Sergi Baba, Lev Nikolayeviç Tolstoy'un aynı isimli romanında cinsel arzularına yenik düşmemek için parmağını kesmişti.
Bu ülkede, biz, yükvücut bir millet, yekvücut bir halk olarak yücelir veya düşeriz. Gelin, siyasetimizi uzun zamandır zehirleyen o aynı partizanlık, detaycılık ve hamlık duygularının cazibesine, hep birlikte karşı koyalım.