Translation of "Supporting" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Supporting" in a sentence and their turkish translations:

supporting young people

destekleyerek harcayacaktım

I'm supporting you.

Sizi destekliyorum.

- He is voluntarily supporting you.
- He's supporting you voluntarily.

O, gönüllü olarak size destek veriyor.

The men keep supporting.

Beyler desteklemeye devam ediyorlar

Keep on supporting, gentlemen.

Desteklemeye devam edin, beyler.

And supporting that work?

yaptıklarını destekliyor muyuz?

Thanks for supporting me.

Beni desteklediğin için teşekkürler.

Time to start supporting ourselves,

kendimizi desteklemeye başlamanın zamanıdır

And supporting private sector growth.

düşünmeye ve planlamaya davet ettim.

Thank you for supporting me.

Beni desteklediğin için teşekkür ederim.

- I sustain my family.
- I am supporting my family.
- I'm supporting my family.

Ben ailemi destekliyorum.

I have no friends supporting me.

Beni destekleyen hiçbir arkadaşım yok.

While supporting the staff with their work.

çocuğa bir kontrol gücü ve kaynağı sağlar.

I'm supporting France in the World Cup.

Dünya kupasında Fransa'yı destekliyorum.

Sami was supporting a son in college.

Sami üniversitedeki bir oğula bakıyordu.

Sami and Layla were supporting one another.

Sami ve Leyla birbirlerini destekliyorlardı.

How women are actively supporting the patriarchal system

kadınlar aktif bir şekilde erkeklerin üstünlüğünü destekliyorlar,

We are not alone in supporting the plan.

Planı desteklemede yalnız değiliz.

Tom won the Oscar for Best Supporting Actor.

Tom en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oskar kazandı.

Unfortunately, we cannot reach the evidence supporting these claims.

Bu iddiaları destekleyici delillere maalesef ulaşamıyoruz

While also supporting rebellions against the Turks further afield.

Kervan Krallığı'na doğru ilerledi.

She won an Oscar nomination for best supporting actress.

O, en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında Oscar adaylığını kazandı.

Thousands of supporting cries could be heard from the stands.

Binlerce destek çığlıkları tribünlerden duyulabildi.

The "Yandex" search engine started supporting the Tatar language, too.

"Yandex" arama motoru Tatar dilini de desteklemeye başladı.

The author states his opinion supporting it with academic research.

Yazar düşüncesini onu akademik araştırma ile destekleyerek belirtiyor.

Almost all of Tom's money goes to supporting his family.

Tom'un parasının neredeyse hepsi ailesini desteklemeye gidiyor.

I had to start supporting myself when I was thirteen.

On üç yaşındayken kendime destek vermeye başlamak zorundaydım.

Supporting the head by hand while drinking water in ancient Turks

Eski Türklerde su içerken kafayı böyle elle desteklemek

I want to thank my friends and family for supporting me.

Beni destekledikleri için arkadaşlarıma ve aileme teşekkür etmek istiyorum.

Please consider joining them and supporting our mission of providing independent political

Lütfen bunları birleştirmeyi ve desteklemeyi düşünün bağımsız siyaset sağlama misyonumuz

It was used in supporting a surgeon through a cancer removal of a kidney.

kanserli böbrek alınma ameliyatında cerraha destek amacıyla kullanıldı.

I have raised funds through my own foundation and have been supporting Thame School.

Kurduğum vakıf aracılığıyla para topluyor ve Thame Okulu'nu destekliyorum.

The pressures of supporting a big family are beginning to catch up with him.

Büyük bir aileyi geçindirmenin sıkıntıları onunla arayı kapatmak için başlıyor.

Iraq was suddenly a proxy war with Saudi Arabia and Iran supporting opposing sides.

Böylelikle Irak, Suudi Arabistan ve İran destekli karşıt grupların vekalet savaşlarına ev sahipliği yapmaya başladı.

A remnant of the old army is supporting and perhaps leading the current chaos.

Eski ordudan geriye kalan, mevcut düzeni destekliyor ve belki de önde götürüyor.

When we think of the traditional roles of men and women in society, we think of husbands supporting the family, and wives taking care of the house and children.

Ne zaman kadın ve erkeklerin geleneksel rollerini düşünsek, ailesine destek olan kocalar ve de aile ve çocuklarına bakan karılar aklımıza gelir.

- I'm a self-supporting student so I can't have that sort of high class thing.
- I'm putting myself through school, so I can't have things that are that expensive.

Okulu bitirmeye çalışıyorum, bu yüzden o kadar pahalı şeyler alamam.