Translation of "Men" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Men" in a sentence and their turkish translations:

Men were men then.

O zaman erkekler erkekti.

- We are men.
- We're men.

Biz erkeğiz.

Men were men back then.

O zamanlar adamlar adam gibi adamdı.

- Men cry too.
- Men cry, too.

Erkekler de ağlar.

- We are busy men.
- We're busy men.

Biz meşgul adamlarız.

Are men who don't drink still men?

- İçki içmeyen adama adam mı denir?
- İçki içmeyen erkek erkek midir?

- All the king's men.
- All the King's Men.

Kralın bütün adamları.

"All men must die." "All men must serve."

"Her insan ölecektir." "Her insan hizmet edecektir."

Men should work.

Erkekler çalışmalı.

Men are pigs.

Erkekler domuzdur.

Men are greedy.

İnsan açgözlüdür.

Do men cry?

Erkekler ağlar mı?

Men never cry.

Erkekler asla ağlamaz.

Men are simple.

Erkekler basittir.

Men are unfaithful.

- Erkekler sadakatsizdir.
- Erkekler vefasızdır.

Those men died.

O adamlar öldü.

We are men.

Biz erkeğiz.

I like men.

Adamları seviyorum.

Greed blinds men.

Açgözlülük insanı kör eder.

Men are sinners.

İnsanlar günahkardırlar.

Men don't cry.

Adamlar ağlamaz.

Men cry, too.

Erkekler de ağlar.

They're innocent men.

Onlar masum insanlar.

Both men laughed.

Her iki adam güldü.

Fight like men.

- Erkek gibi dövüş.
- Adam gibi dövüş.

They're grown men.

Onlar yetişkin insanlar.

We're both men.

İkimiz de erkeğiz.

Men are mortal.

- İnsanoğlu fânidir.
- İnsanlar ölümlüdür.

We're simple men.

Biz sıradan insanlarız.

The young men play and the old men watch.

Genç erkekler oynar ve yaşlı erkekler izler.

The younger men played while the older men watched.

Yaşlı erkekler izlerken genç erkekler oynadı.

- Women are smarter than men.
- Women are more intelligent than men.
- Women are brighter than men.
- Women are cleverer than men.

Kadınlar erkeklerden daha akıllıdırlar.

Hard times create strong men, strong men create good times, good times create weak men, and weak men create hard times.

Zor zamanlar güçlü insanları, güçlü insanlar huzurlu zamanları, huzurlu zamanlar zayıf insanları ve zayıf insanlar da zor zamanları yaratır.

God created all men equal but men think it differently.

Allah tüm insanları eşit yarattı ama insanlar farklı olarak düşünüyor.

- Women like men with moustaches.
- Women like men with mustaches.

- Kadınlar bıyıklı erkekleri sever.
- Kadınlar bıyıklı erkeklerden hoşlanır.

The men keep supporting.

Beyler desteklemeye devam ediyorlar

Men - don't get distracted.

Erkekler - dikkatiniz dağılmasın.

And what about men?

Peki erkeklerden ne haber?

All men are fallible.

Bütün insanlar yanılabilir.

There were three men.

Üç adam vardı.

The men have mustaches.

Erkeklerin bıyıkları vardır.

The men followed him.

Adamlar onu izledi.

Men love amorous women.

Erkekler şehvetli kadınları severler.

Men like lovely women.

Erkekler hoş kadınları sever.

Four men are singing.

Dört adam şarkı söylüyor.

Bring those men here.

- Şu adamları buraya getir.
- O adamları buraya getir.

Guns don't kill men.

Silahlar insanları öldürmez.

The men are hungry.

- Erkekler açtırlar.
- Erkekler aç.

All three men smiled.

- Üç adam'ın hepsi gülümsedi.
- Adamların üçü de gülümsedi.

Even men sometimes cry.

Erkekler bile bazen ağlar.

These are dangerous men.

Bunlar tehlikeli adamlar.

Those men are soldiers.

Şu adamlar asker.

I saw five men.

Beş adam gördüm.

Why don't men hibernate?

İnsanlar neden kış uykusuna yatmazlar?

Men are sometimes violent.

Erkekler bazen serttir.

German men are sexist.

Alman erkekleri cinsiyetçidir.

All men are brutes.

Bütün erkekler vahşidir.

I love bearded men.

Sakallı erkekleri seviyorum.

All men must die.

Bütün insanlar ölmeli.

Most men need variety.

Birçok insanın çeşitliliğe ihtiyacı var.

Real men drink tea.

Gerçek erkekler çay içerler.

Who are those men?

Bu adamlar kim?

Both men died instantly.

Her iki adam da aniden öldü.

Those men are strange.

Bu adamlar garip.

Those men are cowards.

Bu adamlar korkak.

All men are brothers.

Bütün erkekler kardeştir.

Men have Adam's apples.

Erkeklerde Adem'in elmaları var.

The three men laughed.

Üç adam güldü.

I like two men.

İki adamdan hoşlanıyorum.

Who are these men?

Bu adamlar kimlerdir?

Go with these men.

Bu adamlarla git.

All men want money.

Bütün insanlar para isterler.

Men are so useless.

Erkekler çok işe yaramaz.

Some men wear jewelry.

Bazı erkekler takı takar.

Money makes men mad.

Para insanları çıldırtır.

All men are equal.

- Bütün insanlar eşittir.
- Tüm insanlar eşittir.

The men are coming.

Erkekler geliyor.

They were conservative men.

Onlar muhafazakâr insanlardı.

Both men took off.

İki adam da yola çıktı.

Both men were shot.

Her iki adam da vuruldu.

Both men were killed.

Her iki adam öldürüldü.

The men bought it.

Sen onu aldın, erkekler onu aldı.

Both men were rescued.

Her iki adam kurtarıldı.

Men will believe anything.

Erkekler her şeye inanırlar.

Three men were lost.

Üç adam kayboldu.