Examples of using "Stimulate" in a sentence and their turkish translations:
Düşük vergiler ekonominin büyümesini teşvik eder.
ve beyindeki bir nöron veya kısmı uyarabiliriz.
Ekonomiyi canlandırmak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.
Demografik verileri izleyerek, hükümet doğum oranını teşvik edecek bir politika benimsemek zorunda kalmıştı.
Küçük kedi yavruları süt üretmeye teşvik etmek için annelerinin karnını ovarlar, bu yüzden yetişkin kediler seni ovduklarında bu seninle mutlu ve rahat oldukları anlamına gelir- tıpkı sen onların anneleriymişsin gibi.