Translation of "Lower" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Lower" in a sentence and their turkish translations:

The lower and lower your mortality risk is.

ve az olur gibi bir şey değil.

Lower your voices!

Sesinizi kısın!

Lower your voice.

Sesini alçalt.

Lower resource schools are dealing with lower quality equipment,

Finansal kaynağı düşük olan okullar kalitesiz araç gereçle eğitim veriyor,

You lower it then.

Biraz azalt o zaman.

Please lower the flag.

Lütfen bayrağı indir.

Lower your weapon, Tom.

Silahını indir, Tom.

Please lower your voice.

- Lütfen sesini alçalt.
- Lütfen sesinizi alçaltın.
- Lütfen sesinizi alçaltınız.

We need lower taxes.

Daha düşük vergilere ihtiyacımız var.

- She needs to lower her standards.
- He needs to lower his standards.

Onun standartlarını düşürmesi gerekiyor.

Prices are lower in Kobe.

Fiyatlar Kobe'de daha düşüktür.

You should lower your standards.

Standartlarını düşürmelisin.

Can you lower your voice?

Sesini kısabilir misin?

Could you lower your voice?

Sesini kısar mısın?

Tom negotiated a lower price.

Tom daha düşük bir fiyat görüştü.

Prices are lower in Boston.

Fiyatlar Boston'da daha düşük.

We won't lower our expectations.

Biz beklentilerimizi düşürmeyeceğiz.

Tom won't lower the price.

- Tom ücreti indirmeyecek.
- Tom fiyatı düşürmeyecek.

We should lower our voices.

Sesimizi azaltmalıyız.

Can't you lower your voice?

Sesini düşüremez misin?

Our rates are now lower!

Fiyatlarımız şimdi daha düşük!

Lower taxes don't cause deficits.

Düşük vergiler açıklara neden olmaz.

Lower taxes stimulate economic growth.

Düşük vergiler ekonominin büyümesini teşvik eder.

Lower taxes help the economy.

Düşük vergi ekonomiye yardımcı olur.

Lower taxes harm the poor.

Düşük vergiler fakirlere zarar verir.

Where are house prices lower?

Ev fiyatları nerede daha düşüktür?

Mary bit her lower lip.

Mary alt dudağını ısırdı.

Tom bit his lower lip.

Tom alt dudağını ısırdı.

Sami shaved his lower region.

Sami alt bölgesini tıraş etti.

It can also mean lower emissions.

Aynı zamanda daha az miktarda salınım demek.

We hope to lower the tariff.

Biz tarifeyi düşürmeyi umuyoruz.

Keep it at a lower temperature.

Onu daha düşük bir ısıda tutun.

She tried to lower her expenses.

Giderlerini düşürmeye çalıştı.

You need to lower your standards.

Senin standartlarını düşürmen gerekiyor.

He needs to lower his standards.

Onun standartlarını düşürmesi gerekiyor.

Tom needs to lower his expectations.

Tom beklentilerini düşürmeli.

My lower left back tooth hurts.

Benim sol alt arka dişim ağrıyor.

The temperature is lower than usual.

Sıcaklık her zamankinden daha düşük.

Could you please lower your voice?

Lütfen sesini kısar mısın?

Would you please lower your voice?

Lütfen sesini alçaltır mısın?

Shy students often receive lower grades.

Utangaç öğrenciler çoğunlukla daha düşük notlar alır.

We need to lower our expenses.

Giderlerimizi düşürmemiz gerekiyor.

Sami comes from a lower class.

Sami alt sınıftan geliyor.

I have to lower the blinds.

Panjurları indirmem gerekiyor.

Is more readily available and lower cost,

daha ulaşılabilir ve düşük maliyetli.

Wiring, somewhere in the lower equipment bay.

alt ekipman bölmesindeki hasarlı kablolardan

Could you lower the volume a little?

Sesi biraz kısar mısın?

Can't you give me a lower price?

Bana daha düşük bir fiyatla veremez misin?

Tom asked Mary to lower her voice.

Tom Mary'nin sesini kısmasını istedi.

Getting a lower price will be difficult.

Daha düşük bir fiyatla almak zor olacak.

Hanover is the capital of Lower Saxony.

Hannover Aşağı Saksonya'nın başkentidir.

We applaud the decision to lower taxes.

Vergilerin azaltılması kararını alkışladık.

Please store it at -18C or lower.

Lütfen bunu -18C derecede ya da altında depola.

I won't lower myself to his level.

Kendimi onun seviyesine düşürmeyeceğim.

Layla came from a lower class town.

Leyla alt sınıf bir kasabadan geldi.

- The higher you go, the lower the temperature.
- The higher you climb, the lower the temperature gets.

Ne kadar yükseğe tırmanırsanız, ısı da o kadar düşer.

Can you lower the price to ten dollars?

Fiyatı on dolara indirebilir misiniz?

Tom has been trying to lower his expenses.

Tom giderlerini düşürmeye çalışıyor.

But the flu’s rate is even lower: 0.1%.

Ancak gripte ölüm oranı daha da düşük: %0.1.

I prefer department stores: the prices are lower.

Büyük mağazaları tercih ederim: fiyatlar daha düşüktür.

The higher you go, the lower the temperature.

Yükseğe çıktıkça sıcaklık düşer.

Let's go to a store with lower prices.

Daha düşük fiyatları olan bir mağazaya gidelim.

The government lowered taxes for lower-income families.

Hükümet düşük gelirli aileler için vergileri düşürdü.

Could you lower the volume of the television?

Televizyonun sesini kısabilir misin?

The letter "n" is a lower-case character.

"n" harfi küçük bir harftir.

Which regions have a lower cost of living?

Hangi bölgelerde daha düşük bir yaşam maliyeti var?

Which city has a lower cost of living?

Hangi şehirde daha düşük bir yaşam maliyeti var?

The actual price was lower than I'd expected.

Gerçek fiyat beklediğimden daha düşüktü.

What drugs are used to lower blood pressure?

Kan basıncını düşürmek için hangi ilaçlar kullanılır?

And the lower that your quality of sleep is,

Uyku kaliteniz ne kadar düşükse

Women are employed at a lower salary than men.

Kadınlar erkeklerden daha düşük bir maaşla çalıştırılırlar.

Being less urgent, this plan is lower in priority.

Plan öncelik ve aciliyeti düşürmektedir.

The government explicitly declared its intention to lower taxes.

- Hükümet vergileri düşürmek için niyetini açıkça bildirdi.
- Hükümet, niyetinin vergileri düşürmek olduğunu açıkça belirtti.

I have a bad pain in my lower back.

Sırtımın alt tarafında berbat bir ağrım var.

I sometimes suffer from pain in my lower back.

Bazen belimde bir ağrı oluyor.

Excuse me, could you lower your voice a little?

Affedersiniz, sesinizi biraz düşürebilir misiniz?

Japanese sweets are lower in calories than Western sweets.

- Japon tatlıları, Batı tatlılarından kalori olarak daha düşüktür.
- Japon tatlıları, Batı tatlılarından daha düşük kalorilidir.

Who will reap the benefits from lower oil prices?

Düşük petrol fiyatlarının semeresini kim toplayacak?

The government clearly stated its intention to lower taxes.

Hükümet vergileri düşürmek için niyetini açıkça ifade etti.

The temperature in Boston is in the lower 40s.

- Boston'da sıcaklık 40'ların altında.
- Boston'da sıcaklık yaklaşık beş derecedir.

The actual price was lower than I had thought.

Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.

Tom seems to be unwilling to lower the price.

Tom fiyatı düşürmek için isteksiz görünüyor.

There is something that you can do to lower it.

onu azaltmak için yapabileceğiniz bir şey var.

Two hundred and fourteen million women in lower-income countries

Düşük gelirli ülkelerde 240 milyon kadın gebe kalmak isteyip istemediğine

And gain control over both banks of the Lower Danube,

ve yaklaşan savaşın ana stratejik hedefi olan Tuna Nehri'nin her iki yakasında iktidarı ele geçirmeyi hedefledi.

Where opening facilities in Spain, where salaries where much lower.

maaşların çok daha düşük olduğu İspanya'da tesis açıyordu.

I'll agree to the terms if you lower the price.

Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.

Demand for imported cars is increasing due to lower prices.

İthal arabalar için talep daha düşük fiyatlardan dolayı artıyor.

He negotiated a lower price with the real estate agent.

- O emlakçı ile daha düşük bir fiyatı pazarlık etti.
- O emlakçı ile daha düşük bir fiyatı görüştü.

The price turned out to be lower than I thought.

Fiyat düşündüğümden daha da fazla düştü.

Tom squatted down to put something on the lower shelf.

Tom alt rafa bir şey koymak için çömeldi.

The cervix is the lower, narrower part of the uterus.

Serviks rahmin daha alt, daha dar parçasıdır.

- Can you lower the price?
- Can you make it cheaper?

Fiyatı düşürebilir misiniz?

This technology will drastically lower the cost of solar energy.

Bu teknoloji güneş enerjisinin maliyetini şiddetle düşürecektir.