Examples of using "Separation" in a sentence and their turkish translations:
Linda yasal ayrılık için dava açtı.
Buluşmak ayrılığın başlangıcıdır.
neden olan ülkelerin vatandaşları olan bizler
farklı ağlamaları aktive edebileceğiniz nokta
Tom ve Mary ayrılık denemesi konusunda anlaştılar.
Baba ve oğul uzun bir ayrılıktan sonra buluştu.
Dan, kilise ve devletin birbirlerinden ayrılmasını savunur.
Bu ayırma duvarını inşa etmek yasal mı?
bir süreden sonra ise çileden çıkıyor sınıf ayrımı yüzünden
güçler ayrılığı, sekülerizm ve bilmediğim diğer ne vars
Kendim ve o arasındaki ayrılık sancılı ama gerekliydi.
başlık parası mı dersin, sınıf ayrımı mı dersin
Eski Roma'da ayrılık durumunda ise malı geri alabiliyordu
tüm listesini iade etmekle yükümlü bir beyanda ve buradan,
İki leopar yavrusunun ayrılması hakkındaki hikaye bana oldukça basmakalıp gibi görünüyor.
Kilise ve devletin ayrılması, anayasanın temel ilkelerinden biridir.
Beş yıllık ayrılıktan sonra onu göreceğim günü sabırsızlıkla bekliyordum.
İsveç'te devlet ve iş sektörünün kesin olarak ayrılması var. Aynısını Fransa için söyleyemeyiz.
Kuvvetlerin ayrılığı teorisi onun "Kanunların Ruhu" adlı kitabında Montesquieu'ya atfedilmiştir.