Examples of using "Filed" in a sentence and their turkish translations:
Tom dava açtı.
O bir şikayette bulundu.
Tom boşanma davası açtı.
Tom bir şikâyette bulundu.
Mary tırnaklarını törpüledi.
Ben bir patent dosyaladım.
Ben boşanma davası açtım.
Sami boşanma davası açtı.
1985 yılında açılan dava
Tom şikayette bulundu mu?
Ben zaten raporumu sundum.
Detroit iflas etti.
Hiçbir resmi cinayet kayda geçmedi.
Tom boşanma için dava açtı.
Tom'un karısı boşanma davası açtı.
Tom resmi şikayette bulundu.
Mary resmi şikayette bulundu.
Tom iflas davası açtı.
Zaten şikayette bulundum.
Bu şirket iflas etti.
50 sent iflas etti.
Tom zaten bir şikayette bulundu.
Linda yasal ayrılık için dava açtı.
Tom 2013'te boşanma davası açtı.
Tom kayıp bir kişinin raporunu dosyaladı.
Tom, 2013 yılında iflas başvurusunda bulundu.
- Sami, Leyla'ya karşı bir rapor hazırladı.
- Sami, Leyla'ya karşı bir şikayette bulundu.
Arkasından Türkiye hemen bir dava açtı
Muhabir Moskova'dan bir rapor gönderdi.
Tom üç ay önce boşanma davası açtı.
Tom buluşu için patent başvurusunda bulundu.
Şüpheliye yönelik hiçbir suçlama yapılmadı.
Ona karşı bir boşanma davası açtı.
Tom yıllardır vergi beyannamesi vermemiş.
Tom'un karısı olaydan sonra boşanma davası açtı.
Ben şikayette bulundum.
emirleri yazıya döktü, raporları dosyaladı ve istihbaratı topladı. düşman kuvvetleri…
taciz tecavüz derken ardı ardına davalar açılıyor
Basındakilerden birkaç kişi öldürülerek biraz törpüleniyor
Muhabir, gazete baskıya girmeden hemen önce hikayesini teslim etti.
Nisan 2020’ye kadar, 30 milyon Amerikalı işsizlik davası açtı.
Google'a ait Motorola tarafından patent ihlalleri üzerine Apple'a karşı dava açıldı.
Angelina Jolie, Brad Pitt'e boşanma davası açtı ve dünyanın en ünlü beraberliklerinden birine son verdi.
O, o bilgi parçasını daha sonra faydalı olabileceğini düşünerek sessizce dosyaladı.