Examples of using "Agreed" in a sentence and their turkish translations:
Kabul.
Tom isteksizce kabul etti.
Tom kabul etti.
Mary kabul etti.
- Biz uzlaştık.
- Kabul ettik.
- Biz anlaştık.
- Ben katıldım.
- Ben kabul ettim.
Herkes kabul etti.
Tamam, anlaştık.
O kabul etti.
Sami kabul etti.
Tom gönülsüzce kabul etti.
Gitmeyi kabul ettim.
Herkes bunu kabul etti.
Tom gönülden kabul etti.
Onların her ikisi de kabul ettiler.
Tom hemen kabul etti.
Tom sonunda kabul etti.
Tom çabucak kabul etti.
Tom nihayet kabul etti.
İsteksizce kabul etti.
O isteksizce kabul etti.
Tom memnuniyetle kabul etti.
Hepimiz aynı fikirdeydik.
Ben isteksizce kabul ettim.
Tom isteksizce kabul etti.
Herkes kabul etmedi.
Tom başlangıçta kabul etti.
Biz hepimiz kabul ettik.
İkimiz de kabul ettik.
Ben sonunda kabul ettim.
Tom beklemeyi kabul etti.
Tom canıgönülden kabul ederdi.
Biz her şey üzerinde anlaştık..
Anlaştığımızı sandım.
Tom kabul ettiğini söyledi.
Tom onu yapmayı kabul etti.
O benim fikrime katıldı.
Tom ve Mary her ikisi de kabul etti.
Tom ve ben her ikimiz de kabul ettik.
Bunu yapmayı kabul ettim.
Geri gelmeyi kabul ettim.
Biz kendi aramızda anlaştık.
O benim düşünceme katıldı.
Tom, Mary ile anlaştı.
Tom benimle anlaştı.
Onunla aynı fikirdeydim.
Hepimiz oybirliğiyle kabul ettik.
Tom ve Mary anlaştılar.
Tom bunu kabul etti.
Tom'a katılıyorum.
Tom gitmeyi kabul etti.
Her şeyde anlaştılar.
Öyleyse hepimiz hemfikiriz.
Biz katılmamayı kabul ettik.
Tom yardımcı olmayı kabul etti.
Onlar bunu kabul etti.
Bunu kabul ettin.
Tom kalmayı kabul etti.
Ben onunla aynı fikirdeyim.
Anlaştık, sonra görüşürüz.
Jefferson Madison ile aynı fikirdeydi.
Herold teslim olmayı kabul etti.
Onunla aynı fikirdeydi.
O, kabul edildi.
Tom bizimle aynı fikirdeydi.
Onunla anlaştı.
Konsey oybirliği ile kabul etti.
Gitmeyi kabul ettim.
Yardım etmeyi kabul ettim.
Kalmayı kabul ettim.
Onu kabul ettim.
Beklemeyi kabul ettim.
Tom ve ben anlaştık.
Tom ayrılmayı kabul etti.
Tom'la anlaştık.
Sami gitmeyi kabul etti.
Tom bize yardım etmeyi kabul etti.
Tom'un kabul ettiğinden eminim.
İkimiz de Tom'la aynı fikirdeydik.
Tom'a Fransızca öğretmeyi kabul ettim.
Kabul etti ve ben onunla kaldım.
Biz erken başlamak için anlaştık.
Herkes onun fikrini kabul etti.
"Tamam, pekala", Willie nihayet kabul etti.
Onlar erken başlamak için aynı fikirdeler.
O benim fikrimi kabul etti.
Onların dörtte üçü kabul etti.
- Kimse ona katılmadı.
- Kimse onunla aynı fikirde değildi.
Hiç kimse onunla hemfikir değildi.
Kimse benimle aynı fikirde değildi.
Bir fiyat üzerinde anlaştık.
Biz birlikte çalışmaya karar verdik.
Biz herhangi bir şeyi kabul etmedik.
Sıra ile yapmayı kabul ettin.
Herkes benim kararıma katıldı.
Tom Mary ile gizlice anlaştı.