Examples of using "Linda" in a sentence and their turkish translations:
- Linda çikolata seviyor.
- Linda çikolataya bayılır.
- Linda çikolata sever.
Dan Linda'ya saldırdı.
Linda henüz gelmedi.
Dan, Linda'ya daha fazla söz verdi.
Dan Linda'ya uyuşturucu sattı.
Dan, Linda'ya ırksal olarak hakaret etti.
Dan Linda'yı hemen tanıdı.
Dan defalarca Linda'ya tecavüz etti.
Dan, Linda'ya cinsel tacizde bulundu.
Dan ve Linda yeniden uzlaştı.
Linda eve gidiyor.
Dan, Linda ile dışarıda bir araya geldi.
Linda gerçekten çikolatadan hoşlanır.
Dan, Linda'yı bulamadı.
Dan, Linda'nın gitmesine izin verdi.
Dan Linda'yı geri istiyor.
Linda burada olacak.
Linda kahve hazırlayacak.
Linda evleniyor.
Linda Yunanca öğreniyor.
Dan, Linda'yı bile davet etmedi.
Linda binaya geldi.
Linda, dilini dışarı çıkardı.
Andrew Linda ile okulda görüşür.
Dan ve Linda eve geri döndüler.
Linda Dan'ın kollarına yıkıldı.
Dan Linda'ya bir keman gönderdi.
Dan Linda'ya bir sandviç yaptı.
Linda saçını düzeltiyor.
Linda, Dan ile kaçtı.
Dedektif Dan Anderson, Linda'yla görüştü.
Dan, Linda ile esrar içti.
Dan, Linda'yı kaçırmış olabilir.
Dan Linda'yı kasten öldürmedi.
Dan Linda'nın affetmesi için yalvardı.
- Dan Linda'yı öldürmek istedi.
- Dan Linda'yı öldürmeyi arzu etti.
Dan artık Linda'ya güvenmiyor.
Dan, Linda'ya hakaret etmeye devam etti.
Dan Linda için mutluydu.
Linda, Dan'i baştan çıkarmaya çalıştı.
Linda ikizlere hamile oldu.
Dan, Linda'yı görmeye devam edemez.
Dan iftira nedeniyle Linda'ya dava açtı.
Dan, Linda'yı korkutmaya çalıştı.
Dan ve Linda ikizler.
Linda, Dan'ın ikiz kız kardeşidir.
Dan Linda'yı görmedi bile.
Dan, Linda'yı bile tanımadı.
Dan, Linda'ya dokunmadı bile.
Dan, Linda'yı bile sevmedi.
Dan, Linda'yı öpmedi ki.
Dan, Linda'ya yardım etmedi bile.
Dan, Linda'ya mesaj bile atmadı.
Dan bile Linda'yı tokatlamadı.
- Dan, Linda'yı bile davet etmedi.
- Dan, Linda'yı davet etmedi bile.
- Dan, Linda'yı davet etmedi ki.
Dan, Linda'yı hala nefes alırken buldu.
Dan, Linda'nın nelerden hoşlandığını biliyordu.
Dan apartman dairesini Linda'ya verdi.
Dan, Linda'yı eve geri gönderdi.
Dan Linda'yı teşhirle tehdit etti.
Dan Linda'yı öldürmekle tehdit etti.
Linda, Dan'in ilişkisini biliyordu.
Linda şarkı söylemek için ayağa kalktı.
- Dan'a göre, Linda kendini öldürdü.
- Dan'a göre, Linda intihar etti.
Tom Linda'ya aşık oldu.
Linda gece eve geç geldi.
Karımın arkadaşının adı Linda.
Dan ve Linda'nın başı dertte.
- Dan hemen Linda'ya vuruldu.
- Dan hemen Linda'ya aşık oldu.
Dan'ın Linda için bazı bilgileri var.
Dan, Linda'yı tanımıyor gibi davrandı.
Dan, Linda'nın Matt'e yardım etmesini istedi.
Dan, Matt ve Linda'yı kefaletle serbest bıraktırdı.
Dan, Linda ile mücadele ediyor.
Dan, Linda hakkındaki gerçeği anlattı.
Dan ve Linda eve yürüyorlardı.
Dan, Linda'dan bir kitap ödünç aldı.
Dan Linda'ya kelebek koleksiyonunu gösterdi.
Dan neredeyse Linda'yı ölümüne boğdu.
Dan, Linda'yla mezarlıkta buluştu.
Dan, Linda'ya keman getirdi.
Dan, Linda'nın öldürülmesi konusunda pişman değildi.
Linda çok sevecen bir anneydi.
Dan, Linda'yı araçla onun semtine götürdü.
Dan Linda'dan bir çağrı daha aldı.
Yargıç Dan Anderson, Linda'yı sorgulamaya başladı.
Linda'nın üzerinde birkaç mücevher vardı.
Linda kimle kaçtı?
Dan Linda gibi duyarsızca mı öldürüldü?
Polis, Dan'in kız arkadaşı Linda'nın izini sürdü.
Linda, Dan tarafından cinsel saldırıya uğradı.
Dan Linda'yı gözünden vurdu.
Dan sadece Linda'yla kısaca konuştu.
Dan sürekli aramalarla Linda'yı rahatsız etti.
Dan haritayı Linda'ya uzattı.
Dan öğle yemeğini Linda ile dışarıda yedi.
Dan her ayrıntıyı Linda ile tartıştı.