Examples of using "Resented" in a sentence and their turkish translations:
Ben onun kendini beğenmesine alındım.
Ona bir korkak denilmesine gücendi.
Korkak denilmesine gücendi.
O onun kötü sürüşü hakkındaki uyarılarına içerledi.
Onun erkek kardeşiyle sık sık görüşmesinden hoşnut değildi.
Üzgünüm baba, çocukken ona bunun için kırılmıştım
Tom onun yerine Mary'nin terfi alması gerçeğine kızdı.
1810'da Portekiz'in işgali için Mareşal Masséna'ya katıldı, ancak komutası altına alınmaktan
Ager Falernus mağlubiyetinden önce bile, Roma'daki ve ordu içindeki birçokları diktatörün pasif stratejisine güceniyordu.