Translation of "Dad" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Dad" in a sentence and their turkish translations:

"deadbeat dad"

“deadbeat dad”

Ask dad!

Babana sor!

No, Dad!

Hayır, baba!

- How is your dad?
- How's your dad?

Baban nasıl?

My dad is stronger than your dad.

- Benim babam senin babandan daha güçlüdür.
- Benim babam senin babandan daha güçlü.

- I love you dad.
- I love you, Dad.

Seni seviyorum, baba.

With my dad.

izleyerek büyüdüm.

Where's your dad?

Baban nerede?

That's my dad.

O benim babam.

Happy birthday, Dad.

Doğum günün kutlu olsun, baba.

Dad is tall.

Babam uzun boylu.

Who's your dad?

Baban kim?

Tom found out his dad wasn't his real dad.

Tom babasının gerçek babası olmadığını öğrendi.

My dad is the best dad in the world.

Benim babam dünyanın en iyi babası.

My dad is the best dad in the universe.

Babam, evrendeki en iyi babadır.

- I can't see my dad.
- I cannot see my dad.

Babamı göremiyorum.

Dad stretched after dinner.

Babam akşam yemeğinden sonra gerindi.

Don't tell your dad.

Babana söyleme.

How's my dad doing?

Babam nasıl?

I'll tell my dad!

Babama söyleyeceğim!

My dad just called.

Babam aradı.

Where did dad go?

Babam nereye gitti?

Where is my dad?

Babam nerede?

Dad, Mary hit me!

Baba, Mary bana vurdu!

I love my dad.

Babamı seviyorum.

What did dad say?

Baba ne dedi?

What did dad do?

Baba ne yaptı?

Dad always encourages him.

Baba her zaman ona cesaret verir.

Dad came home early.

Babam eve erken geldi.

Dad, here's the coffee.

Baba, işte kahve.

Tell Dad to come.

Babama gelmesini söyle.

Who is your dad?

Baban kim?

She loves her dad.

O, babasını seviyor.

I love you dad.

Seni seviyorum baba.

I love you, Dad.

Seni seviyorum, baba.

Dad bought a camera.

Babam bir kamera satın aldı.

My dad is special.

Babam özeldir.

Is your dad here?

Baban burada mı?

My dad likes tennis.

Babam tenis sever.

Sami's dad passed away.

- Sami'nin babası öldü.
- Sami'nin babası vefat etti.

Sami is Layla's dad.

Sami, Leyla'nın babasıdır.

- Dad bought a book for me.
- Dad bought me a book.

- Babam bana bir kitap satın aldı.
- Babam benim için bir kitap satın aldı.

- Mom is older than Dad.
- My mum is older than my dad.

- Annem babamdan yaşça daha büyük.
- Annem babamdan daha yaşlı.

- Where did dad go?
- Where did Daddy go?
- Where did Dad go?

Babam nereye gitti?

So back to my dad.

Babama döneceğim.

I'm going to kill Dad.

Babamı öldüreceğim.

His dad calls him Tom.

- Onun babası onu Tom olarak çağırır.
- Babası ona Tom diyor.

Where are you going, Dad?

Nereye gidiyorsun, baba?

But Dad won't like it.

Fakat babam bundan hoşlanmayacak.

Dad looked at Mom shyly.

Baba, anneye utangaç bir şekilde baktı.

What were you doing, Dad?

Ne yapıyordun, baba?

Dad knows what he's doing.

Babam ne yapıyor olduğunu bilir.

My dad will kill me.

Babam bana çok kızacak.

She lives with her dad.

Babasıyla yaşıyor.

My dad gave up alcohol.

Babam alkolden vazgeçti.

Mom and dad came home.

Anne ve baba eve döndü.

You look like your dad.

Sen, babana benziyorsun.

Dad, what are you doing?

Baba, ne yapıyorsun?

Dad painted the walls white.

Babam duvarları beyaza boyadı.

My dad lied to me.

Babam bana yalan söyledi.

My dad doesn't hate you.

Babam senden nefret etmiyor.

Is dad in the kitchen?

Babam mutfakta mı?

My dad doesn't like soccer.

Babam futbolu sevmez.

I told Dad about it.

Babama ondan bahsettim.

My dad is very strict.

Benim babam çok otoriterdir.

My dad bought a cow.

Babam sığır aldı.

Tom doesn't have a dad.

Tom'un bir babası yoktur.

My dad speaks English well.

Babam İngilizceyi iyi konuşur.

My dad was a coach.

Babam bir koçtu.

Mom is older than Dad.

- Annem babamdan yaşça daha büyük.
- Annem babamdan daha yaşlı.

You're the best dad ever.

Sen en iyi babasın.

Your dad is really cool.

Baban gerçekten harika.

I don't like your dad.

Babanı beğenmiyorum.

Tom's dad is very strict.

Tom'un babası çok sıkıdır.

My dad works all day.

Babam bütün gün çalışır.

Tom's dad is named Jean.

Tom'un babasının adı Jean.

Tom was a single dad.

Tom bekar bir babaydı.

My dad bought me books.

Babam bana kitaplar satın aldı.

Dad is a hard worker.

Babam sıkı bir işçidir.

Dad bought me a camera.

Babam bana bir kamera aldı.

What are you doing, Dad?

Ne yapıyorsun, baba?

I met your dad yesterday.

Ben dün sizin babanızla tanıştım.

My dad likes Lego Technic.

Babam Lego Technic'i sever.

Dad bought me a book.

Babam bana bir kitap satın aldı.

My dad built that house.

Babam o evi inşa etti.

Dad just now went out.

- Babam hemen şimdi dışarı çıktı.
- Babam daha şimdi dışarı çıktı.

Tom is a dad, too.

Tom da bir baba.

You better not tell Dad.

Babama söylemesen iyi olacak.

Sami became a new dad.

Sami yeni bir baba oldu.