Translation of "Brother" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Brother" in a sentence and their turkish translations:

Brother,

Kardeşim,

- He is my brother.
- This is my brother.
- He's my brother.
- That's my brother.
- That is my brother.

Bu erkek kardeşim.

- He is my brother.
- He's my brother.
- That's my brother.
- That is my brother.

O benim erkek kardeşim.

- This is my brother.
- That's my brother.
- That is my brother.

- Bu benim erkek kardeşim.
- Bu erkek kardeşim.

- He is my brother.
- He's my brother.

O benim erkek kardeşim.

- Where is your brother?
- Where's your brother?

Erkek kardeşin nerede?

- Where is my brother?
- Where's my brother?

Erkek kardeşim nerede?

- That's my brother.
- That is my brother.

- O benim erkek kardeşim.
- Bu benim erkek kardeşim.
- Bu erkek kardeşim.

- Tom is Mary's brother.
- Tom's Mary's brother.

- Tom, Mary'nin erkek kardeşidir.
- Tom Mary'nin erkek kardeşidir.

- The brother writes.
- The brother is writing.

Erkek kardeş yazıyor.

- This is my brother.
- That's my brother.

- O benim erkek kardeşim.
- Bu benim erkek kardeşim.

- I have one brother.
- I have a brother.

Bir erkek kardeşim var.

- He is my brother.
- This is my brother.

O benim erkek kardeşim.

- Think of your brother.
- Think about your brother!

- Erkek kardeşini düşün.
- Erkek kardeşini düşün!

- My brother got cheeky.
- My brother became cheeky.

Erkek kardeşim arsız oldu.

- She married my brother.
- He married my brother.

O erkek kardeşimle evlendi.

Big brother came

ağabey fenalık geldi

How's your brother?

Erkek kardeşin nasıl?

Forgive me, Brother.

Beni affet kardeşim.

I'm your brother.

Ben senin biraderinim.

I'm Tom's brother.

Tom'un erkek kardeşiyim.

My brother did.

Erkek kardeşim yaptı.

That's Tom's brother.

- O, Tom'un erkek kardeşi.
- O Tom'un erkek kardeşidir.

Call your brother.

Erkek kardeşini ara.

You're Mary's brother?

Sen Mary'nin erkek kardeşi misin?

My brother smokes.

Kardeşim sigara içer.

- I am calling my brother.
- I'm calling my brother.

Erkek kardeşimi arıyorum.

- I am like my brother.
- I'm like my brother.

Ben erkek kardeşime benzerim.

- We are brother and sister.
- We're brother and sister.

Biz erkek kardeş ve kız kardeşiz.

- He is Taro's brother.
- He is Taro's older brother.

O, Taro'nun erkek kardeşi.

- I have an older brother.
- I have a brother.

- Bir erkek kardeşim var.
- Bir kardeşim var.

- You're not my brother.
- You are not my brother.

Benim erkek kardeşim değilsin.

- My brother is not busy.
- My brother isn't busy.

Erkek kardeşim meşgul değildir.

- Tom isn't like his brother.
- Tom is unlike his brother.
- Tom is not like his brother.

Tom erkek kardeşine benzemiyor.

Either my brother, my brother is infected, it is enough.

Ya bulaşsın kardeşim bulaşsın yeter artık bıktık bulaşsın

- Tom is my older brother.
- Tom is my elder brother.

- Tom, benim ağabeyim.
- Tom benim ağabeyim.
- Tom abim.

- I have an older brother.
- I have a big brother.

Büyük bir erkek kardeşim var.

- Do you know her brother?
- Do you know their brother?

Onların erkek kardeşini tanıyor musun?

- He looks like his brother.
- She looks like her brother.

O, erkek kardeşine benziyor.

- Tom is my half brother.
- Tom is my half-brother.

Tom benim üvey erkek kardeşim.

- This is my brother, Tom.
- This is my brother Tom.

Bu, erkek kardeşim, Tom.

- My brother is an idiot.
- My brother is a moron.

- Erkek kardeşim bir geri zekalı.
- Erkek kardeşim bir moron.

- My brother isn't home.
- My brother is not at home.

Erkek kardeşim evde değil.

My sister's brother is not my brother. Why is that?

Kız kardeşimin erkek kardeşi benim erkek kardeşim değil. Neden o?

My brother is healthy.

Erkek kardeşim sağlıklı.

My brother doesn't swim.

Erkek kardeşim yüzmez.

My brother is rich.

Erkek kardeşim zengindir.

My brother bothers me!

- Kardeşim beni rahatsız ediyor!
- Kardeşim beni rahat bırakmıyor!

Welcome home, little brother!

Evimize hoş geldin, küçük erkek kardeşim!

This is my brother.

- Bu benim erkek kardeşim.
- Bu erkek kardeşim.

She married my brother.

O benim kız kardeşimle evlendi.

He's my half-brother.

O benim üvey erkek kardeşim.

Stop hitting your brother.

Erkek kardeşine vurmayı bırak.

Stop teasing your brother!

Erkek kardeşine sataşmaya son ver!

My brother is stupid.

Erkek kardeşim aptaldır.

I encourage my brother.

Erkek kardeşimi teşvik ediyorum.

My brother hates me.

Erkek kardeşim benden nefret ediyor.

She's dating my brother.

Erkek kardeşimle çıkıyor.

Your brother needs help.

Erkek kardeşinin yardıma ihtiyacı var.

How is your brother?

Erkek kardeşin nasıl?

Isn't Tom your brother?

Tom senin erkek kardeşin değil mi?

My brother has autism.

Erkek kardeşimin otizmi var.

I know your brother.

Erkek kardeşini tanıyorum.

Shinko's brother is eight.

Shinko'nun erkek kardeşi sekiz yaşındadır.

My brother has nothing.

Erkek kardeşimin hiçbir şeyi yok.

My brother prefers windsurfing.

Erkek kardeşim rüzgar sörfünü tercih eder.

My brother watches television.

Erkek kardeşim TV izler.

He's my younger brother.

O benim küçük erkek kardeşimdir.

My brother just went.

Erkek kardeşim az önce gitti.

Ali is my brother.

- Ali erkek kardeşim.
- Ali biraderimdir.

He is Taro's brother.

- O, Taro'nun erkek kardeşi.
- O,Taro'nun erkek kardeşidir.

He's my older brother.

O benim abim.

I knew your brother.

Senin erkek kardeşini tanıyordum.

Luke is Laurie's brother.

Luke, Laurie'nin erkek kardeşidir.

Tom is my brother.

Tomas benim erkek kardeşim.

They're brother and sister.

Onlar erkek ve kız kardeştir.