Translation of "Driving" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Driving" in a sentence and their turkish translations:

- Tom continued driving.
- Tom kept driving.

Tom araba sürmeye devam etti.

- Layla kept driving.
- Layla continued driving.

Leyla araç sürmeye devam etti.

I'm driving.

Araba sürüyorum.

Keep driving.

Sürmeye devam et.

- I'm driving.
- I'm driving a car.
- I drive.

Araba kullanırım.

- Tom was driving.
- Tom was driving the car.

Tom araba sürüyordu.

Driving relaxes me.

Araba sürmek beni rahatlatıyor.

You’re driving slowly.

Sen yavaş sürüyorsun.

I like driving.

Araba sürmekten hoşlanırım.

Tom is driving.

Tom araba sürüyor.

Tom started driving.

Tom araba sürmeye başladı.

Just keep driving.

Sadece sürmeye devam et.

Drowsy driving kills.

Uykulu sürüş öldürür.

I kept driving.

Sürmeye devam ettim.

I started driving.

Ben araba sürmeye başladım.

Tom was driving.

Tom araba sürüyordu.

I continued driving.

Araba sürmeye devam ettim.

Layla kept driving.

Leyla araç sürmeye devam etti.

I love driving.

Araba kullanmayı seviyorum.

I hate driving.

Araba kullanmaktan nefret ediyorum.

Sami wasn't driving.

Sami araba sürmüyordu.

Sami started driving.

Sami araba kullanmaya başladı.

I was driving.

yönetiyordum.

Tom kept driving.

Tom araba sürmeye devam etti.

- It's driving me crazy.
- This is driving me crazy.

Bu beni çileden çıkarıyor.

- It's driving me crazy.
- It is driving me crazy.

O, beni çıldırtıyor.

- Tom is driving me crazy.
- Tom is driving me mad.
- Tom has been driving me crazy.

Tom beni deli ediyor.

- Tom is driving me crazy.
- Tom is driving me nuts.

Tom beni deli ediyor.

- The heat's driving me mad.
- The heat's driving me crazy.

Sıcaklık beni çıldırtıyor.

Careful driving prevents accidents.

Dikkatli sürmek kazaları önler.

Careless driving causes accidents.

Dikkatsiz sürüş, kazalara sebep olur.

His driving was pathetic.

Onun sürüşü acıklıydı.

You're driving me crazy.

Sen beni çıldırtıyorsun.

- Drive on.
- Keep driving.

Sürmeye devam et.

I wasn't driving fast.

Ben hızlı sürmüyordum.

You shouldn't be driving.

Araba sürüyor olmamalısın.

Let's take turns driving.

Arabayı sırayla sürelim.

I'm not driving anywhere.

Hiçbir yere sürmüyorum.

I'm driving myself home.

Kendimi eve götürüyorum.

I'm driving you home.

Ben arabayla seni eve götürüyorum.

We took turns driving.

Nöbetleşe arabayı sürdük.

She continued driving fast.

O hızlı sürmeye devam etti.

I'm driving a car.

Ben bir araba sürüyorum.

He's driving me crazy.

O beni çıldırtıyor.

Tom clearly enjoys driving.

Tom açıkça araba sürmekten hoşlanır.

What was Tom driving?

Tom ne sürüyordu?

You're driving too fast.

Çok hızlı sürüyorsun.

You're driving me nuts.

Beni deli ediyorsun.

Layla just kept driving.

Leyla sadece araç sürmeye devam etti.

Tom just kept driving.

Tom sürmeye devam etti.

Layla was driving home.

Leyla araçla eve gidiyordu.

You're driving too slowly.

Çok yavaş sürüyorsun.

I don't like driving.

Araba sürmekten hoşlanmam.

Sami was driving away.

Sami arabayla uzaklaşıyordu.

Tom doesn't like driving.

Tom araç kullanmaktan hoşlanmıyor.

- Tom wasn't the one who was driving.
- Tom wasn't the one driving.
- Tom wasn't the one that was driving.

Araba kullanan kişi Tom değildi.

- He drives me crazy.
- He's driving me crazy.
- She's driving me crazy.

O beni çıldırtıyor.

- You're driving me crazy.
- You're driving me nuts.
- You drive me crazy.

Beni deli ediyorsun.

- I just saw him driving away.
- I just saw her driving away.

Sadece onu arabayla giderken gördüm.

- Slow down! You're driving too fast!
- Slow down. You're driving too fast.

- Yavaşla. Çok hızlı sürüyorsun.
- Yavaşlayın. Çok hızlı sürüyorsunuz.

Tom pleaded not guilty to charges of drunken driving and reckless driving.

Tom sarhoş araba sürme ve tedbirsiz araba sürme suçlarını reddetti.

- This noise is driving me crazy.
- This noise is driving me insane.

Bu gürültü beni deli ediyor.

Speed and text while driving,

araba sürerken mesaj yazıp hızlanmaları,

From driving on the highway,

fotoğraf ve video ve sensör verilerini gösterirsek

An old woman is driving

Yaşlı bir kadın araba sürüyor,

I'm not good at driving.

Ben araba kullanmada iyi değilim.

Dangerous driving should be punished.

Tehlikeli sürüş cezalandırılmalı.

Isn't this Central Driving School?

Burası Merkez Sürüş Okulu değil mi?

He is bad at driving.

O araba sürmede kötüdür.

Tom is driving his car.

Tom arabasını sürüyor.

I am driving a truck.

Bir kamyon sürüyorum.

- Tom drove.
- Tom was driving.

Tom araba sürdü.

You're driving way too fast.

Çok çok hızlı sürüyorsun.

Leave the driving to me.

Sürme işini bana bırak.

Thanks for driving me here.

Beni buraya getirdiğin için teşekkürler.

Tom's driving made Mary nervous.

Tom'un araba sürüşü Mary'yi sinirlendirdi.

Tom is bad at driving.

Tom araba sürmede kötü.

Am I driving too fast?

Çok hızlı mı sürüyorum?

I was walking, not driving.

Araba sürmüyordum, yürüyordum.

How fast were you driving?

Ne kadar hızlı sürüyordun?

Driving too fast is dangerous.

Çok hızlı araba sürmek tehlikelidir.

He is good at driving.

O, araba sürmede iyidir.

Mileage varies with driving conditions.

Kilometre performansı sürüş koşullarına göre değişir.

I failed the driving test.

Ben sürüş testinde başarısız oldum.

I shouldn't have been driving.

Araba sürmemeliydim.

My daughter's driving me crazy.

Kızım beni deli ediyor.

I'm driving her home afterwards.

Daha sonra onu eve götürüyorum.

I'm driving him home afterwards.

Daha sonra onu eve götürüyorum.

Tom is driving too slow.

Tom çok yavaş araç kullanıyor.

Tom was driving too fast.

Tom arabayı çok hızlı sürüyordu.

This is driving me crazy.

Bu beni deli ediyor.

What is he driving at?

O ne demek istiyor?

While driving, mind the potholes.

Araba sürerken, çukurlara dikkat et.