Translation of "Dating" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Dating" in a sentence and their turkish translations:

We're dating.

Biz çıkıyoruz.

- I'm not dating Tom.
- I'm not dating Tom!

Ben Tom'la flört etmiyorum.

Dating is exhausting.

Flört etme zahmetlidir.

Stop dating losers!

- Kaybedenlerle flört etmeyi bırak.
- Loserlarla çıkmayı bırak!

We're not dating.

Biz çıkmıyoruz.

They aren't dating.

Onlar flört etmiyorlar.

They were dating.

Onlar flört ediyorlardı.

Sami was dating.

Sami flört ediyordu.

- Are you dating Tom?
- Are you and Tom dating?

Tom'la çıkıyor musun?

- Are you guys still dating?
- Are you two still dating?

Siz hâlâ çıkıyor musunuz?

- Online dating may be dangerous.
- Online dating can be dangerous.

Online randevu tehlikeli olabilir.

So she started dating,

bu yüzden, insanlarla flört etmeye başladı

He's dating my daughter.

O benim kızımla çıkıyor.

She's dating my brother.

Erkek kardeşimle çıkıyor.

He's dating my sister.

Kız kardeşimle çıkıyor.

Are you dating anybody?

Birisiyle çıkıyor musun?

Was Tom dating anyone?

Tom birisiyle çıkıyor muydu?

I'm not dating Mary.

- Mary ile çıkmıyorum.
- Mary'yle çıkmıyorum.

They aren't dating... yet.

Onlar flört etmiyorlar...henüz.

Is she dating someone?

Biriyle çıkıyor mu?

Is Tom dating someone?

Tom biriyle çıkıyor mu?

Are you dating anyone?

Birisiyle çıkıyor musun?

I started dating Tom.

Tom'la çıkmaya başladım.

Tom is dating Mary.

Tom, Mary ile çıkıyor.

Tom is dating someone.

Tom biriyle çıkıyor.

Are you dating him?

Onunla çıkıyor musun?

Are you dating her?

Onunla çıkıyor musun?

I started dating him.

Onunla çıkmaya başladım.

I started dating her.

Ben onunla buluşmaya başladım.

I'm not dating him.

Onunla çıkmıyorum.

I'm not dating her.

- Ben onunla çıkmıyorum.
- Ben onunla buluşmuyorum.
- Ben onunla flört etmiyorum.

I've started dating again.

Yine flört etmeye başladım.

We're not officially dating.

Biz resmi olarak çıkmıyoruz.

Fadil started dating Dania.

Fadıl, Dania ile çıkmaya başladı.

Aren't you dating Tom?

Tom'la çıkmıyor musun?

Aren't you dating anyone?

Kimseyle çıkmıyor musun?

Aren't you dating anybody?

- Kimseyle çıkmıyor musun?
- Biriyle çıkmıyor musun?

Sami started dating again.

- Sami yine çıkmaya başladı.
- Sami yine flört etmeye başladı.

Tom isn't dating Mary.

Tom, Mary ile çıkmıyor

I'm dating someone else.

Başkasıyla çıkıyorum.

Sami started dating Layla.

- Sami, Leyla ile çıkmaya başladı.
- Sami, Leyla ile flört etmeye başladı.

- This is not a dating website.
- This isn't a dating website.

Bu bir randevu sitesi değil.

- When did you start dating?
- When did you two start dating?

Siz ikiniz ne zaman çıkmaya başladınız?

- Tom and I have started dating.
- Tom and I've started dating.

Tom ve ben çıkmaya başladık.

- Are you guys still dating each other?
- Are you guys still dating?

Siz hâlâ birbirinizle flört ediyor musunuz?

- I just told him we're dating.
- I just told her we're dating.

Az önce ona çıktığımızı söyledim.

- Tom is dating someone, isn't he?
- Tom is dating somebody, isn't he?

Tom biriyle çıkıyor, değil mi?

- I'm not dating anyone right now.
- I'm not dating anybody right now.

Şu an kimseyle çıkmıyorum.

We've been dating three years.

Üç yıldır çıkıyoruz.

You're dating Tom, aren't you?

Tom'la çıkıyorsun, değil mi?

Are you guys dating now?

Şimdi flört ediyor musunuz?

When did you start dating?

Çıkmaya ne zaman başladınız?

Tom isn't dating anyone now.

Tom şu anda kimseyle çıkmıyor.

They aren't dating, are they?

Onlar flört etmiyorlar, değil mi?

Dating can be very stressful.

Flört etmek çok stresli olabilir.

Have you tried online dating?

Online randevuyu denedin mi?

Tom and Mary were dating.

Tom ve Mary buluşuyorlardı.

Tom and Mary are dating.

Tom ve Mary flört ediyorlar.

Are you still dating him?

Onunla hâlâ çıkıyor musun?

Are you still dating her?

Sen hala onunla çıkıyor musun?

You're dating him, aren't you?

Onunla çıkıyorsun, değil mi?

You're dating her, aren't you?

Sen onunla çıkıyorsun, değil mi?

Tom is dating my sister.

Tom kız kardeşimle flört ediyor.

Tom has started dating Mary.

Tom, Mary'yle flört etmeye başladı.

Are you still dating Tom?

- Hâlâ Tom'la çıkıyor musun?
- Hâlâ Tom ile çıkıyor musun?
- Hâlâ Tom'la mı çıkıyorsun?
- Hâlâ Tom ile mi çıkıyorsun?

Is Tom still dating Mary?

Tom Mary ile hâlâ çıkıyor mu?

Are you guys still dating?

Siz hâlâ çıkıyor musunuz?

Are Tom and Mary dating?

Tom ve Mary çıkıyorlar mı?

Tom is dating my daughter.

- Tom kızımla çıkıyor.
- Tom kızımla flört ediyor.

Are you two really dating?

Siz ikiniz gerçekten çıkıyor musunuz?

Layla and Sami started dating.

- Leyla ve Sami çıkmaya başladılar.
- Leyla ve Sami flört etmeye başladılar.

Online dating may be dangerous.

- Online randevu tehlikeli olabilir.
- Online flört tehlikeli olabilir.

Aren't you guys still dating?

- Siz çocuklar hâlâ çıkmıyor musunuz?
- Siz arkadaşlar hâlâ çıkmıyor musunuz?

Aren't you still dating Tom?

Hâlâ Tom'la çıkmıyor musun?

Tom and I are dating.

Tom ve ben çıkıyoruz.

Tom has started dating again.

Tom tekrar çıkmaya başladı.

Tom is still dating Mary.

Tom hâlâ Mary ile çıkıyor.

I know you're dating again.

Tekrar çıktığınızı biliyorum.

I'm not interested in dating.

Ben flört etmekle ilgilenmiyorum.

Sami and Layla are dating.

- Sami ve Leyla çıkıyorlar.
- Sami ve Leyla flört ediyorlar.

Tom and Mary aren't dating.

Tom ve Mary çıkmıyorlar.

Are you and Tom dating?

Sen ve Tom'la çıkıyor musun?

- I thought you were dating Tom.
- I thought that you were dating Tom.

Tom'la çıktığını düşündüm.

- We've been dating for three months.
- We have been dating for three months.

- Üç aydır flört ediyoruz.
- Biz üç aydır flört ediyoruz.

- I thought you'd stopped dating Tom.
- I thought that you'd stopped dating Tom.

Tom'la çıkmayı bıraktığını sanıyordum.

Are you two dating each other?

Siz ikiniz birlikte çıkıyor musunuz?

We were dating at the time.

Biz o zaman çıkıyorduk.

We've only been dating three weeks.

Biz sadece üç haftadır çıkıyoruz.

Your son is dating my daughter.

Oğlunuz kızımla çıkıyor.

I just told Tom we're dating.

Tom'a sadece çıktığımızı söyledim.

I'm dating a girl named Mary.

Mary adında bir kızla çıkıyorum.

Have you been dating anyone else?

Başka biriyle çıkıyor musun?

I thought you stopped dating him.

Onunla flört etmeyi bıraktığını düşündüm.

I think online dating isn't safe.

Sanırım çevrim içi tanışma güvenli değil.

We became friends and started dating.

Arkadaş olduk ve çıkmaya başladık.

You're too young to be dating.

Flört edemeyecek kadar çok gençsin.

I just told them we're dating.

Az önce onlara çıktığımızı söyledim.

I thought you were dating him.

Onunla çıktığını düşündüm.