Examples of using "Pours" in a sentence and their turkish translations:
Tom kendine bir bardak portakal suyu koyuyor.
Aksilikler asla tek başlarına gelmezler.
Kazalar üst üste gelir.
Bu sabah işten kovuldum. Geldiği zaman da hep üst üste gelir ya, ofisin bulunduğu binadan çıkmamla beraber arabamın da çalınmış olduğunu gördüm.