Translation of "Someone" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Someone" in a sentence and their turkish translations:

- Someone called.
- Someone phoned.

- Birisi aradı.
- Biri aradı.

someone

biri

- Did someone die?
- Has someone died?

- Birisi öldü mü?
- Birisi mi öldü?

Someone screamed.

Biri feryat etti.

Someone coughed.

Birisi öksürdü.

Someone called.

Birisi aradı.

To understand someone is to love someone.

Birini anlamak birini sevmektir.

- I'm expecting someone.
- I'm waiting for someone.

Birini bekliyorum.

- There's someone here.
- There is someone here.

Burada birisi var.

- Someone stole my belongings.
- Someone stole my stuff.

Biri eşyalarımı çaldı.

- Someone could be hurt.
- Someone could get hurt.

Biri yaralanabilir.

- Someone should tell him.
- Someone should tell her.

Biri ona söylemeli.

- There's someone behind you.
- There's someone behind her.

Onun arkasında biri var.

- Someone is coming over.
- Someone is coming round.

Birisi uğruyor.

- Tom heard someone screaming.
- Tom heard someone scream.

Tom birinin bağırdığını duydu.

Someone help me.

Biri bana yardım etsin.

Someone loves us.

Birisi bizi sever.

Someone is inside.

İçeride birisi var.

Someone called Tom.

Birisi Tom'u aradı.

Someone is watching.

Birisi izliyor.

Someone coughed once.

Birisi bir kez öksürdü.

Someone must lead.

- Biri öncülük etmeli.
- Biri yol göstermeli.

I'm expecting someone.

Birini bekliyorum.

Is someone there?

Orada biri var mı?

Someone called 911.

Birisi 911'i aradı.

Tom killed someone.

Tom birini öldürdü.

I love someone.

Birini seviyorum.

Someone started screaming.

- Biri bağırmaya başladı.
- Biri çığlık atmaya başladı.

I'll call someone.

Birinin arayacağım.

I'll tell someone.

Birine söyleyeceğim.

I see someone.

Birini görüyorum.

Someone attacked Tom.

Birisi Tom'a saldırdı.

Tom saw someone.

Tom birini gördü.

They killed someone.

Onlar birini öldürdüler.

I'll find someone.

Birini bulacağım.

I've met someone.

Biriyle tanıştım.

Someone betrayed us.

Birisi bize ihanet etti.

Someone dropped this.

Birisi bunu düşürdü.

Someone was here.

Birisi buradaydı.

Someone was there.

Birisi oradaydı.

There was someone.

Biri vardı.

There's someone inside.

İçeride biri var.

There's someone there.

Orada birisi var.

Try someone else.

Başka birini dene.

There's someone outside.

Dışarıda biri var.

Finally, someone spoke.

Son olarak, birisi konuştu.

Someone called them.

Biri onları çağırdı.

Someone called him.

Biri onu aradı.

Someone called her.

Biri onu aradı.

Someone attacked us.

Biri bize saldırdı.

Someone attacked them.

Biri onlara saldırdı.

Someone attacked me.

Biri bana saldırdı.

Bless someone today.

Bugün birini kutsa.

Someone was coming!

Biri geliyordu!

Someone is lying.

Birisi yalan söylüyor.

- Someone must have planted them.
- Someone must've planted them.

Birisi onları dikmiş olmalı.

- Are you expecting someone?
- Are you waiting for someone?

Birisini mi bekliyorsunuz?

- Tom is expecting someone.
- Tom is waiting for someone.

Tom birisini bekliyor.

- Someone has to tell them.
- Someone should tell them.

Biri onlara söylemek zorunda.

- Someone has to tell him.
- Someone should tell him.

Biri ona söylemek zorunda.

- Someone has to tell her.
- Someone should tell her.

Biri ona söylemek zorunda.

- Someone has to tell Tom.
- Someone should tell Tom.

Biri Tom'a söylemeli.

- Someone must've poisoned Tom.
- Someone must have poisoned Tom.

Biri Tom'u zehirlemiş olmalı.

- Someone must've drugged Tom.
- Someone must have drugged Tom.

Biri Tom'a ilaç vermiş olmalı.

- You'll have to ask someone else.
- Please ask someone else.

Lütfen başka birine sor.

- Someone is obviously telling a lie.
- Obviously, someone is lying.

Birisi açıkça yalan söylüyor.

- Someone is outside.
- There's someone outside.
- There's somebody out there.

Orada dışarıda biri var.

- Someone will do that job.
- Someone will do this job.

Biri şu işi yapacak.

- What if someone sees this?
- What if someone sees it?

Ya biri onu görürse?

- Someone stole my driver's license.
- Someone stole my driving licence.

Birisi benim sürücü belgemi çaldı.

- Someone is definitely lying.
- Someone is definitely telling a lie.

Biri kesinlikle yalan söylüyor.

- Someone tried to shoot him.
- Someone tried to shoot her.

Biri onu vurmaya çalıştı.

But for someone else,

Ancak başka biri için

If it touches someone

birisine dokunursa

Someone to this man

Biri bu adama

Someone entered the room.

Birisi odaya girdi.

Someone is calling you.

Birisi sizi arıyor.

Someone stole her money.

Birisi onun parasını çaldı.

I heard someone knocking.

Birinin kapıyı çaldığını duydum.

Someone saved my life.

Birisi benim hayatımı kurtardı.

I heard someone shouting.

Birinin bağırdığını duydum.

Someone asked for you.

Birisi seni sordu.

Someone told me that.

Birisi bana söyledi.

- Someone came.
- Somebody came.

Birisi geldi.

Someone stole my cash.

Birisi benim paramı çaldı.

Please ask someone else.

Lütfen başka birine sor.