Examples of using "Rains" in a sentence and their turkish translations:
Yağmur yağıyor.
Aralıksız olarak yağmur yağıyor.
Orada yağmur yağar.
Burada sık sık yağmur yağar.
Umarım yağmur yağar.
Burada sık sık yağmur yağar.
İsveç'te yağmur yağar.
- İnşallah yarın yağmur yağar.
- Umarım yarın yağmur yağar.
Yağmur yağarsa beni ara.
Eğer yağmur yağarsa kalacağım.
Burada neredeyse hiç yağmur yağmaz.
Orada neredeyse hiç yağmur yağmaz.
Yağmurlu havalarda hüzünleniyorum.
Yağmurlar sel olarak geldi.
Yağmurlar ürünü harap etti.
Burada hemen hemen hiç yağmur yağmaz.
Yağmur yağarsa, beni ara.
Sonbaharın başlarında yağmur yağar.
Bu günlerde, sık sık yağmur yağar.
Umarım bugün yağmur yağar.
Yağmur yağarsa ne olur?
Burada çok yağmur yağar.
Hollanda'da yağmur yağar.
Umarım bugün yağmur yağar.
Bahar yağmurları yaz çiçeklerini getirir.
Her seferinde daha fazla yağmur yağıyor.
Yağmur yağması halinde, gitmem.
Yağmur yağsa bile gideceğim.
Yarın yağmur yağarsa, evde kalırım.
Yağmur yağsa bile bunu yapacağım.
O, yağmur yağarsa gelmez.
Yağmur yağdığında, o hüzünlenir.
Yağmur yağsa bile, başlayacağım.
Haziranda çok yağmur yağar.
- Eğer yağmur yağarsa, o gelmez.
- Eğer yağmur yağarsa o gelmeyecek.
Yağmur yağdığında koşmayı seviyorum.
Ben sadece yağmur yağdığında mutluyum.
Yağmur yağarsa Tom gelmez.
Yağmur yağarsa gitmeyeceğiz.
Okinawa'ya çok yağmur yağar.
Yağmur yağarsa, lütfen beni arayın.
- Yağmur şehrin üzerine usul usul dökülüyor.
- Yağmur şehre usul usul yağıyor.
Yağmur yağdığında bunalımlı olurum.
Yağmur yağmadan önce Tom gitmeli.
Şehirde usulca yağmur yağıyor.
Yağmur yağmazsa dışarı çıkalım.
Yağmur yağınca çatı sızdırıyor.
Yağmur yağdığı zaman üzülürüm.
Burada her zaman yağmur yağar.
Yağmur yağarsa ne yaparız?
Yağmur yağarsa, onu yaparım.
Yağmur yağarsa ne yaparsın?
Yağmur yağarsa evde kalırız.
Yarın yağmur yağarsa, oraya gitmeyiz.
Her yağmur yağdığında çatı sızdırır.
Yağmur yağdığında, otobüse biner.
Yağmur yağmazsa ben de dışarı çıkacağım.
Yarın yağmur yağarsa evde kalalım.
Diyelim ki yağmur yağdı, ne yapacağız?
Bölgede neredeyse hiç yağmur yağmaz.
Yağmur yağma ihtimaline karşı ceketini al.
Her yağmur yağışında çatı sızar.
Haziranda her gün yağmur yağar.
Yağmur yağarsa ne yapmalıyız?
Şiddetli yağmur yağsa bile gideceğim.
Yarın yağmur yağsa da gideceğim.
Yağmur yağarsa, çamaşırı içeri getir.
Yağmur yağsa bile gideceğim.
Yağmur yağsa bile biz seyahat edeceğiz.
Yarın yağmur yağarsa gelmeyeceğim.
Yarın yağmur yağarsa, biz gitmeyiz.
Yağmur yağarsa evde kalacağım.
Yakında yağmur yağarsa, memnun olurlar.
Tom'un her gelişinde yağmur yağar.
Yağmur yağarsa, geziyi iptal edeceğiz.
Yağmur yağsa bile, gideceğim.
Yazın burada çok yağmur yağar.
Tom yağmur yağmadan önce gitmek zorunda.
Yağmur yağdıktan sonra hava temizdir.
Ya yağmur yağarsa ne yaparız.
Yarın yağmur yağarsa, gitmeyeceğim.
Yağmur yağsa bile golf oynayacak.
Yağmur yağsa bile, o golf oynayacak.
Çok geçmeden yağmur yağar.
Yağmur yağdığı zaman otobüse biner.
- Yağmur yağdığında bunu yapmam.
- Yağmur yağdığında yapmam.
Yağmur yağsa bile bunu yapacağız.
Yağmur yağsa bile bunu yapacağım.
Yağmur yağsa bile bunu yapacağım.