Examples of using "Likelihood" in a sentence and their turkish translations:
Hayatta kalma olasılığı nedir?
Onun gelme ihtimali var mı?
Kovulma olasılığın nedir?
Büyük olasılıkla, bir hafta uzak kalacaklar.
- Büyük olasılıkla, devlet başkanı bir dönem daha görev yapacak.
- Büyük olasılıkla, devlet başkanı ikinci bir dönem hizmet edecek.
Köpekbalığı tarafından saldırıya maruz kalma olasılığı çok düşüktür.
Bir sonraki saat içinde onun olma olasılığı nedir?
Bence tüm çabalara, koruma çabalarına rağmen yüksek olasılıkla
Büyük bir ihtimalle, bu ders kitabını kullanırsan, giriş sınavını geçeceksin.
Onun geleceğine dair bir umut var mı?
Biz ve sovyetler nükleer yıkımın alışılmış tehditiyle yüz yüzeyiz ve hem kapitalizmin hem komunizmin nükleer bir savaşla mücadele etmesi olasılık dışı.