Translation of "They'll" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "They'll" in a sentence and their turkish translations:

- They'll wait.
- They'll be waiting.

Onlar bekliyor olacaklar.

They'll wait.

Onlar bekleyecek.

They'll understand.

Onlar anlayacak.

They'll starve.

Onlar açlıktan ölecekler.

They'll respond.

Onlar cevap verecek.

They'll remember.

- Onlar unutmayacaklar.
- Onlar hatırlayacaklar.

They'll dance.

Onlar dans edecek.

They'll call.

Onlar arayacak.

They'll attack.

Onlar saldıracak.

They'll know.

Onlar bilecek.

They'll negotiate.

Onlar müzakerede bulunacaklar.

They'll grow.

Onlar büyüyecek.

They'll fail.

Onlar başarısız olacak.

They'll behave accordingly.

buna göre davranacaklardır.

Unreconciled, they'll remember,

uzlaşmazlığı hatırlayacaklar

They'll be fine.

Onlar iyi olacak.

They'll be afraid.

Onlar korkuyor olacaklar.

They'll eat those.

Onları yiyecekler.

They'll come back.

Geri gelecekler.

They'll be jealous.

Onlar kıskanç olacak.

They'll want Tom.

Onlar Tom'u talep edecek.

They'll buy something.

Onlar bir şey alacaklar.

They'll never understand.

Onlar asla anlamayacaklar.

They'll understand us.

Bizi anlayacaklar.

They'll be OK.

Onlar iyi olacak.

They'll find Tom.

Onlar Tom'u bulacaklar.

They'll be asleep.

Onlar uykuda olacaklar.

They'll be back.

Onlar geri dönecekler.

They'll be friendly.

Onlar cana yakın olacaklar.

They'll be grateful.

Onlar minnettar olacaklar.

They'll be next.

Onlar bir sonraki olacaklar.

They'll be pleased.

Memnun olacaklar.

They'll be unbeatable.

Onlar rakipsiz olacak.

They'll believe anything.

Onlar her şeye inanacaklar.

They'll believe that.

Buna inanacaklar.

They'll buy anything.

Onlar bir şey alacak.

They'll call tonight.

Onlar bu gece arayacaklar.

They'll catch us.

Bizi yakalayacaklar.

They'll do something.

Onlar bir şey yapacaklar.

They'll find her.

Onlar onu bulacaklar.

They'll find him.

Onlar onu bulacaklar.

They'll find it.

Onlar onu bulacaklar.

They'll find me.

Beni bulacaklar.

They'll find us.

Onlar bizi bulacaklar.

They'll find you.

- Onlar seni bulacaklar.
- Seni bulacaklar.
- Seni bulurlar.

They'll go away.

Onlar uzaklara gidecekler.

They'll hear us.

Onlar bizi duyacaklar.

They'll like it.

Onlar bunu sevecekler.

They'll like that.

Onlar onu sevecekler.

They'll love that.

Onlar onu sevecekler.

They'll try again.

Onlar tekrar deneyecekler.

They'll understand that.

Onlar bunu anlayacaklar.

They'll never succeed.

Onlar asla başarılı olmayacak.

They'll rescue us.

Bizi kurtaracaklar.

They'll suspect me.

Benden kuşkulanacaklar.

They'll help us.

Onlar bize yardım edecekler.

They'll arrive tonight.

Bu gece onlar dönecek.

They'll bring him.

Onu getirecekler.

They'll bring her.

Onlar onu getirecekler.

They'll ask him.

Onlar ona soracaklar.

They'll ask her.

Onu soracaklar.

They'll kill me.

Onlar beni öldürecek.

They'll go shopping.

Alışverişe gidecekler.

They'll become teachers.

Onlar öğretmen olacaklar.

They'll get married.

Onlar evlenecekler.

They'll handle it.

Onlar onu ele alacaklar.

They'll need help.

Onların yardıma ihtiyacı olacak.

They'll get caught.

Onlar yakalanacak.

They'll never know.

Onlar asla bilmeyecek.

They'll kill me!

Onlar beni öldürecekler!

They'll kill you.

Onlar seni öldürecekler.

They'll be hungry.

Acıkacaklar.

- They will return.
- They'll be back.
- They'll come back.

- Geri gelecekler.
- Onlar dönecekler.

- We know they'll come.
- We know that they'll come.

Onların geleceğini biliyoruz.

- They say that they'll swim.
- They say they'll swim.

Yüzeceklerini söylüyorlar.

- They hope that they'll win.
- They hope they'll win.

- Onlar kazanacaklarını umuyorlar.
- Onlar kazanacaklarını umut ediyorlar.

- They say that they'll win.
- They say they'll win.

Kazanacaklarını söylüyorlar.

- They say that they'll wait.
- They say they'll wait.

Bekleyeceklerini söylüyorlar.

- They say that they'll sing.
- They say they'll sing.

Şarkı söyleyeceklerini söylüyorlar.

- They'll be fine.
- They'll be OK.
- They'll be all right.
- They're going to be OK.

Onlar iyi olacaklar.

Soon they'll pay attention.

Yakında dikkat çekecekler.

They'll obey the law.

hukuka uyarlar.

They'll have a blast.

Onlar çok eğlenecek.

I'm sure they'll win.

Ben onların kazanacaklarından eminim.

They'll be safe here.

Onlar burada güvende olacaklar.

They'll think of something.

Onlar bir şey düşünecekler.

Maybe they'll find something.

Belki onlar bir şey bulacaklar.

They'll build a house.

Bir ev inşa edecekler.

They'll be back soon.

Onlar yakında dönecek.

They'll cheer you up.

- Sizi keyiflendirecekler.
- Sizi mutlu edecekler.
- Seni mutlu edecekler.
- Seni keyiflendirecekler.

They'll find us jobs.

Onlar bize iş bulacaklar.

They'll come to us.

Onlar bize gelecekler.

They'll come for us.

Onlar bizim için gelecekler.

They'll get over it.

Bunu da atlatacaklar.

They'll be well paid.

Onlara iyi ödeme yapılacak.