Translation of "Week" in Turkish

This happened week after week.

Bu haftalarca sürdü

This week is Fire Prevention Week.

Bu hafta yangın önleme haftası.

See you the week after next week.

İki hafta sonra görüşürüz.

- See you next week!
- See you next week.

Gelecek hafta görüşürüz.

- That was last week.
- It was last week.

O geçen haftaydı.

- He died last week.
- She died last week.

O geçen hafta öldü.

Holy Week is the week just before Easter.

Kutsal hafta Paskalyadan tam bir hafta öncedir.

The financial situation is getting worse week by week.

Mali durum haftadan haftaya gittikçe kötüleşiyor.

- I will wait a week.
- I'll wait a week.

- Bir hafta bekleyeceğim.
- Ben bir hafta beklerim.

- I am leaving next week.
- I'm leaving next week.

Gelecek hafta ayrılıyorum.

I'm busier this week than I was last week.

Bu hafta geçen hafta olduğumdan daha yoğunum.

- I will wait for a week.
- I'll wait a week.
- I'll wait for a week.

Bir hafta bekleyeceğim.

- It was an awful week.
- It was a terrible week.

- Berbat bir haftaydı.
- O, berbat bir haftaydı.

- I cannot come next week.
- I can't come next week.

Önümüzdeki hafta gelemem.

- I'm taking a week off.
- I'm taking the week off.

Bir hafta izin alıyorum.

- The rain lasted a week.
- It rained for a week.

Yağmur bir hafta sürdü.

- I was busy this week.
- I've been busy this week.

Bu hafta meşguldüm.

- The fighting lasted one week.
- The battle lasted a week.

Savaş bir hafta sürdü.

- I'm having a rough week.
- I'm having a hard week.

Zor bir hafta geçiriyorum.

- I've had a tough week.
- I had a tough week.

Zor bir hafta geçirdim.

The prices of certain foods vary from week to week.

Bazı gıdaların fiyatları haftadan haftaya değişmektedir.

Ramel, a week later --

Bir hafta sonra Ramel,

It was last week.

Geçen haftaydı.

Check back next week.

Önümüzdeki hafta tekrar kontrol edin.

What's happening next week?

Önümüzdeki hafta ne oluyor?

What a long week!

Ne uzun bir hafta!

The week is over.

Hafta bitti.

Tom resigned this week.

Tom bu hafta istifa etti.

See you next week!

Gelecek hafta görüşürüz!

They came last week.

Onlar geçen hafta geldiler.

Tom came last week.

Tom geçen hafta geldi.

I need a week.

Bir haftaya ihtiyacım var.

It's been a week.

Bir hafta oldu.

Give me a week.

Bana bir hafta ver.

Have a good week!

İyi haftalar!

Testing begins this week.

Test bu hafta başlıyor.

Come again next week.

Önümüzdeki hafta tekrar gel.

That happened last week.

O geçen hafta oldu.

What happens this week?

Bu hafta ne olur?

He died last week.

O geçen hafta öldü.

She died last week.

O geçen hafta öldü.

What happened last week?

Geçen hafta ne oldu?

We met last week.

Geçen hafta tanıştık.

How was your week?

Haftan nasıldı?

School started last week.

Okul geçen hafta başladı.

Classes begin next week.

Sınıflar gelecek hafta başlar.

Tests start next week.

Testler önümüzdeki hafta başlar.

It rained last week.

Geçen hafta yağmur yağdı.

This week was nice.

Bu hafta güzeldi.

School starts next week.

Okul gelecek hafta başlıyor.

This week was different.

Bu hafta farklıydı.

I resigned last week.

Geçen hafta istifa ettim.

My birthday's next week.

Doğum günüm gelecek hafta.

Last week was cool.

Geçen hafta serindi.

Last week was cold.

Geçen hafta soğuktu.

Last week was hot.

Geçen hafta sıcaktı.

It rained all week.

Bütün hafta yağdı.

Tom died last week.

Tom geçen hafta öldü.

This week is critical.

Bu hafta kritik.

Drop by next week.

Haftaya uğra.

- Christmas is a week away.
- Christmas is just a week away.

Noel sadece bir hafta uzakta.

- I will be busy next week.
- I'll be busy next week.

Gelecek hafta meşgul olacağım.

- I have been busy this week.
- I've been busy this week.

Bu hafta meşgulüm.

- I could've gone last week.
- I could have gone last week.

Geçen hafta gidebilirdim.

- This has been a long week.
- It's been a long week.

Bu uzun bir haftaydı.

I saw Michel last week. He'd been sick for a week.

Geçen hafta Michel gördüm. O bir haftadır hastaymış.

- It may freeze next week.
- We might have frost next week.

Gelecek hafta don olabilir.

- I am paid by the week.
- I'm paid by the week.

Bana haftalık ödeme yapılır.

Tom isn't as busy this week as he was last week.

Tom bu hafta geçen hafta olduğu kadar meşgul değil.

Tom will come back from Boston this week or next week.

Tom Boston'dan bu hafta ya da gelecek hafta gelecek.

Or a week like this week, I have to say out loud,

ya da bu hafta gibi bir haftaya Söylemek zorundayım ki

- We plan to stay a week.
- We plan on staying a week.

Biz bir hafta kalmayı planlıyoruz.

- Let's put it off till next week.
- Let's postpone until next week.

Gelecek haftaya kadar erteleyelim.

- I watch television twice a week.
- I watch TV twice a week.

Haftada iki kez televizyon izlerim.

I don't know if we will leave this week or next week.

Bu hafta mı yoksa gelecek hafta mı gideceğimizi bilmiyorum.

- I'll be in Boston next week.
- Next week I'll be in Boston.

Gelecek hafta Boston'da olacağım.

- Tom comes here every other week.
- Tom comes here every second week.

Tom buraya iki haftada bir gelir.

- There are seven days in a week.
- A week has seven days.

Bir hafta yedi gündür.

- I'll visit Tom next week.
- I'm going to visit Tom next week.

Geşecek hafta Tom'u ziyaret edeceğim.

- I'm going to Boston next week.
- Next week, I'm going to Boston.

Gelecek hafta Boston'a gideceğim.

- Down fell the house a week later.
- The house collapsed a week later.
- The house fell down a week later.
- The house fell down one week later.

Ev bir hafta sonra yıkıldı.

- I'm going to Europe next week.
- I am going to Europe next week.
- I'll be going to Europe next week.

Ben önümüzdeki hafta Avrupa'ya gidiyorum.

Over a one week period

10 dolar ödüllü

Happen in that first week.

o ilk hafta içinde oluyor.

He was sick last week.

O, geçen hafta hastaydı.

The rain lasted a week.

Yağmur bir hafta sürdü.

He took a week off.

O bir hafta izin aldı.

I swim once a week.

Ben haftada bir kez yüzerim.

Bill will return next week.

Bill gelecek hafta geri gelecek.

I'll expect you next week.

Gelecek hafta seni bekleyeceğim.

She writes me every week.

O her hafta bana yazar.

I bought it last week.

Ben onu geçen hafta aldım.

I took a week off.

Ben bir hafta izin aldım.

They meet once a week.

- Onlar haftada bir kez buluşurlar.
- Haftada bir buluşurlar.