Translation of "Incapable" in Turkish

- I'm incapable of focusing.
- I'm incapable of concentrating.

Konsantre olamıyorum.

Ostriches are incapable of flight.

Devekuşları uçamazlar.

Mary is incapable of expressing compassion.

Mary merhamet ifade etmekten aciz.

He is incapable of telling a lie.

Yalan söyleyemez.

She is incapable of doing anything alone.

O, yalnız başına bir şey yapamaz.

Young children are incapable of abstract thinking.

Küçük çocuklar soyut düşünme yetisinden yoksundur.

The child was incapable of understanding his father's death.

Çocuk, babasının öldüğünü kavrayabilecek durumda değildi.

A baby is incapable of taking care of itself.

Bir bebek kendisine bakamaz.

Most people are incapable of verbalising their thoughts clearly.

Çoğu insan düşüncelerini açıkça sözle ifade etmekten acizdir.

- I cannot do without sugar in my coffee.
- I can't drink coffee without sugar.
- I cannot drink coffee without sugar.
- I'm incapable of drinking coffee without sugar.
- I can't do without sugar in my coffee.

- Kahveyi şekersiz içemem.
- Kahvemde şeker olmadan yapamam.
- Ben şekersiz kahve içemem.