Translation of "Child" in Turkish

My child! Who has my child? Who took my child?

Çocuğum! Çocuğum kimde? Çocuğumu kim aldı?

- I'm a child.
- I am a child.

Ben bir çocuğum.

- She is no more than a child.
- She is a mere child.
- She's but a child.
- She is only a child.
- She is just a child.
- She's only a child.
- She's just a child.

- O sadece bir çocuk.
- O sadece bir çocuktur.

- She is only a child.
- She's only a child.
- She's just a child.

O sadece bir çocuk.

- She is no more than a child.
- She is a mere child.
- She is nothing but a child.
- She's but a child.
- She is only a child.
- She is just a child.
- She's only a child.
- She's just a child.

O sadece bir çocuk.

- She's not a child.
- He isn't a child.

O bir çocuk değil.

The child of a child is a grandchild.

Çocuğun çocuğu torundur.

- She is no more than a child.
- She is a mere child.
- She is nothing but a child.
- She is only a child.
- She is just a child.
- She's only a child.
- She's just a child.

O sadece bir çocuk.

- He is but a child.
- He is nothing but a child.
- He is only a child.
- He is just a child.
- She's only a child.

O sadece bir çocuk.

- He is just a kid.
- She is a mere child.
- She is only a child.
- He is only a child.
- She is just a child.
- He is just a child.
- She's only a child.
- She's just a child.
- He is merely a child.

O sadece bir çocuk.

- He is but a child.
- He is a mere child.
- He is nothing but a child.
- He is only a child.
- He is merely a child.

O sadece bir çocuk.

(Child) I understand.

Anladım.

Little ghetto child

Little ghetto child

You're my child.

Sen benim çocuğumsun.

You're a child.

Sen bir çocuksun.

Yes, my child.

Evet, çocuğum.

- She is just a child.
- She's just a child.

O sadece bir çocuk.

No matter the age, a child is a child.

Yaşı ne olursa olsun, çocuk çocuktur.

- I am an only child.
- I'm an only child.

Ben bir tek çocuğum.

- He is but a child.
- He is only a child.
- He is just a child.

O sadece bir çocuk.

- A child was born to them.
- They had a child.

Onların bir çocukları vardı.

- He is only a child.
- He is just a child.

O sadece bir çocuk.

- Tom is a spoiled child.
- Tom is a spoilt child.

Tom şımarık bir çocuk.

- I'm a child.
- I am a child.
- I'm a kid.

Ben bir çocuğum.

- He is but a child.
- He is a mere child.
- He is nothing but a child.
- He is just a kid.
- He is only a child.
- He is just a child.
- He is merely a child.

- O sadece bir çocuk.
- O, ancak bir çocuk.
- O sadece bir çocuktur.

Now, the child survives,

Sonra çocuk kurtuluyor,

Paternity fraud; child custody;

babalık sahtekârlığı, çocuk velayeti

Our child didn't come,

bir saat içinde doğmazsa

Any child knows it.

Herhangi bir çocuk onu bilir.

That child got bored.

O çocuk sıkıldı.

A child needs love.

Bir çocuğun sevgiye ihtiyacı vardır.

We adopted a child.

Biz bir çocuğu evlatlık aldık.

Any child knows that.

Herhangi bir çocuk onu bilir.

Don't spoil your child.

Çocuğunu şımartma.

Be a good child!

İyi bir çocuk ol!

I'm a little child.

Ben küçük bir çocuğum.

He's their only child.

O onların tek çocuğu.

I'm not a child.

Bir çocuk değilim.

I took my child.

Çocuğumu aldım.

Keli’s child is funny.

Keli'nin çocuğu komik.

You're still a child.

Hala bir çocuksun.

I'm the youngest child.

Ben en küçük çocuğum.

Whose child are you?

Sen kimin çocuğusun?

The child was bored.

Çocuk sıkılmıştı.

Tom had one child.

Tom'un bir çocuğu vardı.

He's a child actor.

O bir çocuk aktör.

She's a child actor.

O bir çocuk oyuncu.

She's an ungrateful child.

O nankör bir çocuk.

The child painted flowers.

Çocuk çiçekleri boyadı.

She's an only child.

O tek çocuk.

I'm a single child.

Ben tek evladım.

What an adorable child!

Ne güzel bir çocuk!

She's not a child.

O bir çocuk değil.

This is my child.

Bu benim çocuğum.

That child is impossible.

O çocuk çekilmez.

I have one child.

Bir çocuğum var.

I'm a big child.

Ben büyük bir çocuğum.

Tom is a child.

Tom bir çocuk.

A child is missing.

Bir çocuk kayıp.

Where is your child?

Çocuğunuz nerede?

Thank you, my child.

Teşekkür ederim, çocuğum.

She abandoned her child.

O, çocuğunu terk etti.

The child is dirty.

Çocuk kirli.

What an annoying child!

- Ne biçim bir çocuk!
- Ne can sıkıcı bir çocuk!
- Ne sevimsiz bir çocuk!

Which child is Masao?

Hangi çocuk Masao?

Is this your child?

Bu senin çocuğun mu?

I had one child.

- Bir çocuğum vardı.
- Bir çocuğum oldu.

I'm just a child.

Ben sadece bir çocuğum.

Child care is expensive.

Çocuk bakımı pahalıdır.

No child should starve.

- Hiçbir çocuk açlık çekmemeli.
- Hiçbir çocuk açlıktan ölmemeli.

Whose child is this?

- Bu kimin çocuğu?
- Bu çocuk kimin?

- A burnt child fears the fire.
- A burnt child dreads fire.

Yanmış bir çocuk ateşten anlar.

- She looked after the child.
- She took care of the child.

Çocuğa o baktı.

- He is the only child they have.
- He's their only child.

O onların tek çocuğu.

- Tom isn't a child anymore.
- Tom is no longer a child.

Tom artık bir çocuk değil.

- Tom is not a lazy child.
- Tom isn't a lazy child.

Tom tembel bir çocuk değil.

- I am talking to my child.
- I'm talking to my child.

Çocuğumla konuşuyorum.

- You are not a child any more.
- You are not a child anymore.
- You're not a child anymore.

Sen artık bir çocuk değilsin.

- He is but a child.
- He is just a kid.
- He is only a child.
- He is just a child.
- He is merely a child.

O, ancak bir çocuk.

- Even a child can do it.
- Even a child can do that.

Bir çocuk bile onu yapabilir.

"How many cakes did the child eat?" - "The child ate one cake."

Çocuk kaç kek yedi? - Çocuk bir tane kek yedi.

- Mary named her first child Tom.
- Mary called her first child Tom.

Mary ilk çocuğuna Tom adını verdi.

- The child annoyed him with questions.
- The child annoyed her with questions.

Çocuk soruları ile onu sinirlendirmişti.

If you act like a child, you'll be treated like a child.

Eğer bir çocuk gibi hareket edersen bir çocuk gibi davranılırsın.

- Even a child can understand that.
- Even a child can understand it.

Bir çocuk bile onu anlayabilir.

- Stop acting like a spoilt child.
- Stop acting like a spoiled child.

Şımarık bir çocuk gibi davranmayı kes.

- Tom is just a kid.
- Tom is just a child.
- Tom is only a child.
- Tom is a mere child.

- Tom tam bir çocuk.
- Tom sadece bir çocuk.