Examples of using "Fleece" in a sentence and their turkish translations:
Mary'nin postu kar gibi beyaz olan küçük bir kuzusu vardı.
Mary'nin küçük bir kuzusu vardı, onun yünü kar gibi beyazdı.
Bu tüyler gibi, kumaş gevşer ve küçük mikrofiberler dökülür.
Bu kırkılmış cekete yakından baktığımızda, tüylü kumaşının aslında